BÖLÜM 1:HOGWARTS'A DÖNÜŞ

"Harry, Ron kalkın artık!"

Mrs. Weasley'nin sabrı taşmış sesi-ki birini yirminci uyandırma girişimi için yine de iyi sayılırdı- Kovuk'un mutfağından beşinci kattaki yatak odasına kadar yükseldi, odadaki iki yataktan birinde uyuyan Harry Potter, isteksizce gözlerini araladı. Gece bir yığın mektuba cevap yazmakla boğuştuğu için çok geç saatte uykuya dalabilmişti ancak, bu yüzden de uykusunu alamamıştı; ama o gün günlerden ne olduğunu hatırlayınca birden açılıverdi.

"Hey Ron, uyan, Hogwarts'a gidiyoruz!" dedi yorganı üzerinden atıp kalkarken. Komodinden gözlüğünü alıp taktı, sonra Ron'un hâlâ horladığını fark edince iç geçirip en yakın arkadaşının başına dikildi.

"Ron, Ron uyan geç kalacağız." dedi omzundan dürtükleyerek. Ron şöyle bir omzunu kıpırdattı, sonra öbür tarafa dönüp ağzı biraz açık uyumaya devam etti.

"Pekâlâ, sen kaşındın." dedi Harry alçak sesle. Yüzünde muzip bir gülümsemeyle asasını eline aldı.

"Aguamenti."

Asasının ucundan bol miktarda su fışkırdı, yüzü gözü sırılsıklam olan Ron, birden uyanıp ağzından su, tükürük ve bol bol küfür saçarak fırladı. Harry kahkahalara boğuldu.

"Ah Harry, senin derdin ne? diye sordu kızgın kızgın. Bir taraftan da kulağına kaçan sular çıksın diye başını ıslak köpek gibi sağa sola sallıyordu. Sıçrayan sulardan birazı Harry'e de isabet edince Harry hâlâ gülerek geri çekildi.

"Günaydın millet…"

"Şampuanı unutmuşsun Ronald…"

İkizler, Fred ve George, Ron'un ıslak haline sırıtarak içeri girdiler. Ron, Mrs. Weasley'nin duysa dilini damağına yapıştırmasına neden olacak bir küfür mırıldandı. İkizler sadece güldüler.

"Niye geldiniz ki siz?"diye homurdandı Ron. "O dükkânda yatmıyor muydunuz?"

Fred fiyakalı bir şekilde besbelli yeni olan ceketinin yakasını düzeltti.

"Haklısın küçük kardeş, ama inan ki eve seni uyandırmak için gelmedik."

"Evet, tek amacımız seni uyandırmadan kulaklarını filkulağına dönüştürmekti."

"Aman ne komik!"dedi Ron. Yorganı itip açarken homurdanmaya devam ediyordu.

"Hâlini hiç beğenmiyorum, Ronnie."dedi George yapmacık bir ciddiyetle başını iki yana sallayarak. "Her neyse, Harry, annem aşağıda orta çaplı bir kriz geçiriyor ve siz ikiniz biraz daha geç kalırsanız kahvaltıda sizi kızartacakmış gibi bir hali var."

"O yüzden çabuk olun; çünkü eminim tadınız iğrençtir…"diye ekledi Fred.

"Aman bu ikisi…"dedi Ron, ikizler gürültülü bir şaklamayla buharlaşırken.

"Hadi çabuk ol Ron, geç kalma…"dedi Harry. İkizler Ron'u oyalarken üstünü değiştirmişti ve Ron onu ıslatarak uyandırdığı için söylenmeye başlamadan önce alelacele sıvıştı.

"Hey, dur kaçma!"

Ron arkasından bağırırken merdivenleri çoktan yarılamıştı bile.

1 Ay Önce

"Şaka ediyor olmalı…"

"Olamaz…"

"Ah, harika!"

Harry, Ron ve Hermione, Kovuk'un mutfak penceresinin önünde duruyor, şaşkınlıkla ellerindeki mektuplara bakıyorlardı. Ron başını mektuptan kaldırıp ağzı açık bir şekilde öbürlerine baktı.

"Okula dönmemizi mi istiyor yani?"dedi Harry şaşkınlıkla. "Onca şeyden sonra?"

"Şaka ediyor olmalı…"diye tekrarladı Ron dalgın dalgın. "Ya da Dumbledore'un ruhu içine kaçtı belki, ya da sonunda kafayı sıyırdı, ya da…"

"Ron, kes şunu!"dedi Hermione. "McGonagall'ın gayet ciddi olduğunu sen de biliyorsun…"

"Hogwarts'a dönemeyiz…"dedi Ron. "Hadi ama yapmayın, okul, bizim için çoktan bitti. Ne yani onca şeyden sonra sandığımızı, eşyalarımızı alıp trene binerek Hogwarts'a mı döneceğiz? Çoluk çocukla birlikte…"

"Sadece bizi davet ettiğini sanmıyorum…"diye mırıldandı Hermione. "Geçen yıl bizim dönemin büyük kısmı okulda değildi, olanlar da bir şey öğrenemedi. Bence bu, kabul eden herkes için geçen yılı telafi fırsatı."

Ron onu şüpheyle süzdü.

"Gideceğini söylemeyeceksin, değil mi Hermione?"

"Evet, gideceğim."dedi Hermione.

"Hayır, gitmeyeceksin."dedi Ron öfkeyle.

"Evet, gideceğim."diye tekrarladı Hermione sakin sakin. "ve sen de geleceksin Ronald Weasley, çünkü hâlâ seherbaz olmak istiyorsan eğer, o diplomaya ihtiyacın olacak"

Ron bunun karşılığında diyecek bir şey bulamayınca Harry'ye döndü:

"Ya sen, Harry? Ne de olsa…" Hermione'ye pis bir bakış attı. "…´senin´ seherbaz olmak için o diplomaya ihtiyacın yok."

" Sanırım ben de döneceğim, Ron."dedi Harry ağır ağır. Hâlâ elindeki mektuba bakıyordu, böyle bir şey aklına hiç gelmemişti ama Hogwarts'a bir kez daha dönmenin düşüncesi bile içini ısıtmaya yetiyordu. "Bütün bu olanlardan sonra, kendimizi toparlamak ve dinlenmek için süreye ihtiyacımız var. Ve bunu da en iyi Hogwarts'ta yapabiliriz. Hiçbir şey düşünmemek iyi gelecek, en azından bir yıl daha…"

"Bir yıl ´daha´ mı?" dedi Ron sinirli sinirli gülerek. "Daha önce kaç yıl bir şey düşünmek zorunda kalmamıştın?"

Üçü de güldü. Mutfak onların kahkahalarıyla ısınıvermişti birden. Harry en iyi arkadaşlarıyla beraber gülerken içindeki coşkuyu zapt edemiyordu. Hogwarts'a gidiyorlardı, tekrar… "Eve dönüyoruz."diye düşündü Harry içi sıcacık olurken. Ve nihayet, genç olmanın tadını çıkaracakları huzurlu bir yıl onları bekliyordu...

Yani en azından, Harry öyle umuyordu.