Bu benim ilk fanficim,Barney biraz değişik bir isim ama ben kendi kafamdan buldum,gerçi böyle bir isim olduğunu öğrenince hayal kırıklığına uğradım;)Neyse sizi daha fazla bekletmeden iyi okumalar dileri


-Rukia!

-Efendim nii-san.

Rukia diğer dala tırmanmaya çalışırken,

-Tehlikeli,in hemen!

Rukia dala çıktıktan sonra daldan aşağa eğilip kaşlarını çatarak abisine bakar,

-Bana emiy veyemezsin! (Daha çocuk olduğu için r leri y gibi söylüyor.)

Byakuya sinirden alnında damar çıktı,arkasını hışımla dönüp sinirli bir şekilde,

- Ne halin varsa gör!

Rukia doğrulup sırıtarak ona bakar sonra kafasını diğer dala çevirip,yavaş ça emekleyerek diğer dala gider,yavaşça ayaklarının üstüne kalkar ellerini diğer dala koyup ayaklarını bırakır kollarına güç uygulayıp ayaklarını kaldırmaya çalışır.Dal ince ve dayanıksız olduğu için Rukia çıktığı an dal çatırdar,Rukia çatırdayan yere bakıp gözlerini fal taşı gibi açar,gözleri titrer.Sonra büyük bir gürültüyle kırılır ve Rukia dalla birlikte aşağı düşerken az önce durduğu dalı kırıp,yere düşmeden önce shunpoyla abisi onu kurtarır.Korkudan Rukia ağaçtan düşerken gözlerini sımsıkı kapayıp çığlıklar atmış bütün hizmetçiler bahçeye doğru koşmuşlardı.

Rukia yavaşça gözlerini açtığinda abisini görünce daha büyük bir korku yaşadı,abisi ona kızgın bir şekilde bakıp şeytani bir şekilde gülümsüyo

-N,n,nii-

Byakuya elini kaldırıp alnına orta parmağını baş parmağıyla tutup hafifçe vurup yavaşça Rukiayı yere bıraktı

Rukia iki eliyle anını tutup zırlarken,Byakuya eğlenerek onu seyrediyo,bu arada ise

- Küçük hanımefendi!

Hizmetliler endişeyle yanlarına geldiklerinde,yerde oturup sızlanan Rukia ya bakıp hemen yanına gittiler.

- Küçük hanımefendi iyi misiniz?

Rukia hizmetçilere baktı onlara bir şeyi olmadığını söylicekken,abisi tarafından kesintiye uğradı

- Bu küçük şeytana bir şey olması imkansız!

Rukia hizmetçiler arasından kalkıp hışımla sinirle abisine koşarken sinirle bağırarak

-BEN ŞEYTAN DEĞİLİM!

Rukia abisinin karnına yumruk attı abisi bir elini kullanarak elini tuttu.Daha ona vuramadan engelendi,Rukia sinirli bir şekilde sırıtıp zıplayarak iki ayağını dik bir şekilde abisinin karnına vuruyo,Byakuya onun zıplamasıyla gözelerini fal taşı gibi açılıp hemen elini bırakıp shunpoyla kaçtı.Rukia vuramadan yere düştü.Hizmetçiler hemen yanına gidip

-Küçük hanımefendi yaralarınızla ilgilenilmesi gerekiyo

Rukianın yüzünde küçük dalların çizdiği çizikler ve bir dalı düşerken kırdığı için sırtı incinmişti.(Sinirden acıyı umursamadan saldırmış olmalı abisine yoksa sırt incinmesi kötü bir acı)

Rukia yere düşünce sırtı fena bir acı gösterip,Rukianın çığlık atmasına neden olmuştu.Yüzü hem sinirli hem acı içinde, gözünden yaşlar damlamaya başladı.Ağlayarak bağırdı,

-Baga nii! (Aptal abi!)

-Bir hanımefendiye yakışmıcak bir cümle.

Rukia hafifçe kafasını kaldırdı gözleri fal taşı gibi açılara sevinçle bir yandan ağlayarak

-o,O-ji-saan!(Büyükbaba!)

Rukia onun yanına gitmeye çalışır ama sırtında fena bir acı hisseder ve kalkamaz,Ginrei Rukianın yanına gidip onu kaldırıp kucağına alır,Rukia elleriyle Büyükbabasına sarılıp kafasını gömüp ağlamaya başlar.Kimonosunu sıkar.Ginrei eliyle Rukianın kafasını okşayıp yumuşak sesle

-Sorun ne evlat?

Rukia ağlamaya devam ediyo,hiç bir şey demiyo sadece daha sıkı sarılıp daha çok ağlıyo,Ginrei malikaneye doğru ilerliyo shunpoyla Byakuya tarafından kesintiye uğratılana kadar

-Oji-sama gelmişsiniz.

-Nasılsın evlat?

-İyiyim oji-sama

Byakuya kucağındaki kardeşine bakıp hiç bir şey bilmiyomuş gibi tekrar Büyükbabasına bakıyo,Ginrei kaşlarını çatıp

-Kavga mı ettiniz?

-Hayır oji-sama.Rukia yine ağaca çıkmıştı ona inmesini tehlikeli olduğunu söyledim dinlemedi sonra ağaçtan düştü onu kurtardım.Sonra bana sinirlenip saldırmaya başladı.

Rukia hışımla önüne dönerek sinirle bağırarak

-Bana şeytan dedin!

Byakuya gülümseyerek,

-Öylesin.

Rukia daha çok hiddetlenip Ginreinin kucağından inmeye çalışırken Ginrei tarafından durdurulup

-Sakin ol evlat,

Sonra Byakuya ya dönüp,biraz sinirle

-Özür dile Byakuya.

Byakuya gözünü fal taşı gibi açarak,biraz hiddetlenerek

-Neden sadece ben,o da bana aptal dedi.

Ginrei gözünü kapatıp bıkkınlıkla nefes verip Rukia ya dönüp

-Sende özür dile Rukia

Rukia sinirle abisine bakıp bağırarak

-İlk o dilesin!

Ginrei soğuk ve sinirli bir şekilde Rukia ya bakıp sonra Byakuya ya bakınca,ikiside titreyerek

-Ö,ö-zür dilerim.

İkiside korkudan titriyorlardı,Ginrei Byakuya ya doğru yürüyüp Rukiayı tutup Byakuya ya verip oteriter bir şekilde

-Kardeşini iyileştir evlat.

Sonra arkasına bile bakmayarak malikaneye doğru ilerledi.Ginrei malikaneye girerken gülümsüyodu.Onları böyle korkutunca onların ifadeleri gerçekten komik oluyodu.

Rukia ve Byakuya korkuyla ve şaşkınlıkla birbirlerine bakıyorlardı,sonra ikisi birlikte gülmeye başladılar.


Rukia anne ve babasını hiç görmemişti,annesi onu doğurduğunda vefat etmişti.Babası onun doğumundan 1 hafta önce bir hollow tarafından ağır yaralanmıştı,4.takım tarafından tedavi edilmesine rağmen vefat etti.Annesi çok acı çekmişti ve üzüntüden dolayı vefat etmişti.Aslında Rukianın da vefat edileceği söylenmişti hatta doğduğunda nefes almıyodu sonra nefes almaya başlayınca büyük şaşkınlık oluştu.

Byakuya anne ve babasının ölümüne üzülmüştü ama kardeşi doğunca içinde biraz olsun mutluluk tohunları açtı.Kardeşini kucağına aldığında tatlılığına bir süre hayran kalıp.Byakuya küçük yaşta olmasına rağmen onu korucağına söz vermişti.Onu koruyacaktı,sevecekti,ve sevdi.Şimdi genç bir oğlandı her gün bahçede antrenman yapıyo, shinigami olmak için eğitimler alıyodu.Tek arzusu klanını ve kardeşini korumaktı.Her gün çalışıyodu,shunpo öğrenmişti bile.O kediyi hiç sevmesede ondan eğitim almıştı ve bundan nefret ediyodu.Özellikle kardeşi ona "ONee sama" diye hitap edince,o kadını parçalamak istiyodu.Kıskanıyodu,sadece hiç bir anlam ifade etmese de,çünkü o kadın kardeşinin gerçek ablası değildi.Ama yine sinirleniyodu,ama artık o kadından eğitim almayı bırakmıştı çünkü seirete tarafından azılı suçlu olarak görüldü,gerçek dünyaya kaçtığı için.Rukia buna üzülmüştü,Byakuya ise bu içinden zafer çığlıkları atıyodu.Kardeşini kızdırmayı seviyo,onu kışkırtıp yüzündeki ifadeyi eğlenerek seyrediyodu.Rukia onu her kızdırdığında hemen ona vurmaya çalışıyor ama hep engelleniyodu,Rukia ise az yaramaz değildi.Onun en savunmasız zamanında yani uyurken hep onu rahatsız ediyodu,kapıyı tıklayıp kaçmalar,sonra abisinin odasına dalıp yorganı alıp kaçmalar,üstüne atlamalar bazen tencere kapaklarını alıp abisinin kulağında çalmalar.Byakuya ona o yüzden şeytan diyodu,tabiki Ginrei bu gürültülere sessiz kalmayıl ya kızıyo yada sınırı aştıklarında ikisinede ceza veriyodu.İkisini gece olmasına rağmen bahçede tek ayak üstünde tutuyo,bazen oda hapsi,bazende küs olduklarında barışana kadar 1 gram yemek yedirmiyordu.Rukia yemek yemeyi sevdiği için aç duramadığı için hemen özür diliyodu...Ama Rukia bazenleri abisine çok kızdığı zaman inat edip açlığına direnmeye çalışıyordu.Byakuya onun hala barışmadığını anlayınca abilik sevgisi inatçılığın önüne geçince,Büyükbabasına gidip ondan özür dileyeceğini ve yemek için izin isteyip,mutfağa gider ve bir tepsi alarak yemek koyup odasına gidip özür dilerdi sonra ikisi birlikte yemek yiyip eğlenip,gülüp şakalaşırlardı.Sonra Rukia doyunca uykusu gelince abisinin kucağında uyaya kalırdı,Byakuya onu rahatsız etmek istemediği için oturmuş bir şekilde uyaya kalırdı.

Onlar Kuchiki kardeşlerdi birbirlerine kızsalarda birbirlerine lakaplar taksalarda ikiside kardeş olarak birbirlerini seviyorlardi .


-Onlar seni tedavi etmek için geldiler.

Rukia yer yatağında uzanıyoken bir anda hışımla doğrulup,kollarını havaya kaldırıp

-Ben iyiyim!

Rukia bunu dedikten sonra acıyla inledi,Byakuya içinden endişeleniyodu,inlemesini duyunca hemen omzundan tutup onu yavaşça itip,endişesinden dolayı biraz sesli bir şekilde

-Değilsin!

4.Takımdakiler odaya girip Rukianın yattığı yatağının yanına oturdu.Byakuya ayağa kalkıp odanın kapısına doğru yürüdü ve kapıyı açıp çıktı.Sonra kafasını çevirip dışarı baktı,manzara karşısında büyülenip onu seyretmeye daldı.Büyükbabasının onun yanına geldiğini fark etmedi,Ginrei elini onun omzuna koyunca,Byakuya seyrettiği manzaranın büyüsünden kurtulup irkilerek yanına döndü,

-Evlat korktun mu?

-Hayır korkmadım Oji-sama

korkmadım dedi ama sesinden bile barizdi korktuğu sadece Büyükbabasına cesur gözükmeye çalışıyodu.Onu shinigamiliye alması için,o yüzden çok çalışıyor,ona güçlü gözükmeye çalışıyodu.

-Kelimeler yalan söylüyor gibi,

Byakuya kafasını eğdi,Büyükbabasına bakmamaya çalışıyodu.Çünkü yalan söylediğini anlamıştı ve çok utanmıştı,Büyükbabası yalanları sevmezdi o hep doğrucuydu.Kişinin kalbi kırılsa bile umursamazdı sadece doğruyu söylerdi ve kim çok güzle gerçekçi bir yalan bile söylese anlardı.

-Bana bak Byakuya

Byakuya adını duyunca titredi,Büyükbabası eğer adını söylüyosa kesinlikle bir emirdi ve ciddiydi.O yüzden yavaşça kafasını kaldırıp ona baktı,Ginrei sesi soğuk ama nazikti,

-Bana güçlü görünmeye çalıştığını biliyorum.

Byakuya gözleri fal taşı gibi açıldı,tamamen mahfolmuştu.Gözleri titredi,onun yüzüne bakmak istemedi kafasını eğdi.Gözlerini kapadı,

-Bana bakmanı söylediğimi hatırlıyorum Byakuya

Byakuya yere çakıldığını hissetti,kafasını titreyerek kaldırıp Büyükbabasına baktı,

-Güçlü görünmene gerek yok Byakuya zaten güçlüsün .

Az önce ona güçlü olduğunu mu söylemişti,içinden beynine soruyodu.Yanlış duymamıştı,evet güçlü olduğunu söylemişti.

-Akşam yemeğinden sonra çalısma odama gelmeni söylicektim

Byakuya ne olduğunu anladı,kalbi seviçten havalara uçuyodu.Kendini kontrol ediyodu ama yüzü mutluluktan gülümsedi.Çok istediği,her gün bunun için çalıştı ve şimdi,şimdi...

-Kapının önünden ayrılmıcaksın galiba evlat

Byakuya düşüncelerinden irkilip hemen geri çekildi,sırtını eğerek mutlu ve heyecanlı bir şekilde

-Orada olacağım Oji-sama.

Ginrei hiç tepki vermeden odaya girdi,Byakuya ise Büyükbabasının gitmesiyle elini sıktı,Sonra shunpoyla hızlı bir şekilde odasına gitti.


-Kim?

-Kuchiki Byakuya oji-sama.

-Gir

Byakuya yavaşça kapıyı açıp içeri girdi ardından kapıyı kapattı,Ginrei kafasını gömdüğü kağıttan kaldırmayarak kolunu masanın önündeki mindere uzattı.Byakuya bunun bir işaret olduğunu biliyodu,minderin yanına gelip üstüne oturup bağdaş kurdu,Ginrei kağıdı masanın üstüne koyup Byakuya ya baktı.Byakuya heyecanlıydı,Büyükbabasının ağzından çıkıcak bir söz bekliyodu.

-Konuyu çok uzatmadan

Ginrei ayağa kalktı ve kitaplığının yanındaki dolaba gitti,iki kapağı yavaşça açtı.Sonra bir elini uzatıp askılığın üstünde bir shinigami üniforması çıkarttı.Byakuya üniformayı görür görmez dili tutuldu.Şaşkınlıkla ve heyecanla shinigami üniformasını inceledi.Ginrei ona yaklaştı ve üniformayı önündeki masaya koyup masasının başına gidip oturdu.Byakuya önündeki üniformaya bakıyor,içinden onu giymek istiyodu.

-Şimdilik shinigami çırağı olucaksın çocuk olduğun için evlat.

Byakuya baktığı üniformadan kafasını kaldırıp Büyükbabasına baktı hayretle,Ginrei masanın altına eğilerek elinde kabzalı bir kılıçla çıktı ve yavaşça shinigami üniformasının üstüne koydu

-Bu senin asuichin bununla eğitim yapacaksın.

Byakuya şaşkınlıkla ve merakla kılıca baktı sonra yine Büyükbabasına bakıp,merakla.

-Asuichi?

-Asuichi efendisi olmayan zampoktodur yani içinde hiç riatsu ve ruh kalıntısı olmayan bir kılıç.Eğitimle bu kılıcı kendi ruhunun bir parçası yapınca o zaman kılıcın gücünü rahatça kullanabileceksin evlat.

Byakuya eğitim lafını duyunca hayal kırıklığına uğradı,uzun zamandır eğitim yapıyodu ve yine bir eğitim daha mı yapacaktı,aklı bunu sorguluyodu.Kılıcın gücü yoksa eğitimde kullandığı tahta kılıcı kullanbilirdi,bu eğitim kaç ay yada yıl sürecekti.

-Sana eğitimi ben vercem yarın,benimle 6.takım kışlasına geliceksin,sabah 6'da hazır ol.

Byakuya daha çok şaşırdı ve endişelendi.Sabah 6' çok erken diye düşünüyodu.Kendisi 8'de kalkıyodu 6'da nasıl kalkacağını düşündü,bir süre sessizlikten sonra Büyükbabasının sesiyle düşüncelerinden sıyrıldı

-Eşyalarını alıp gidebilirsin evlat

Byakuya tökezleyerek ayağa kalkıp aceyle eğilip

-iyi geceler Oji-sama

-Sanada iyi geceler evlat.

Byakuya elleri ayakları birbirine dolanarak masanın üstündeki üniformayı ve kılıcı alıp kapıya yöneldi sonra bir eliyle eşyaları tutarken bir eliyle kapıyı açıp çıktıktan sonra kapıyı yavaşça kapatıp,rahat bir nefes aldı.Kafasını tuttuğu eşyalara çevirdi,heyecanlandı,içinde mutluluk kelebekleri dans ediyodu.Shinigami olucaktı aslında tam olarak değil ama bu kılıçla eğitim yaptıksan sonra güclenecekti.İçinden bunun ne kadar süreceğini düşünüyodu,bu düşüncelerle odasına doğru yürüdü.Sonra kapısını açıl içeri girdikten sonra dolabına üniformasını astı,kılıcı masasının üstüne koyup yerdeki yatağına girdi.Yorganı üzerine çekip,yarını düşünmeye başladı,sonra sağa dönül uyumaya çalıştı işe yaramadı bir süre yatakta kıvrandıktan sonra uyuya kaldı.Hayatı yeni başlıyodu daha neler onu beklicekti?

Bir sonraki bölüm gelecek inşaallah,beklemede kalın...