Sahne Staci ve Blaineley'in kendi odalarında kalktıklarını ve telefona baktıklarını gösterir.

İkisi de telefonlarındaki takvime bakarlar ve şaşırırlar.

Blaineley: Oh My Gosh

Staci: Bugün sonunda geldi!

Blaineley: Bugün...-

Staci And Blaineley: Couseeeeeeen'sssss daaaaaaaaaayyyyy!

Sahne dünyanın dış tarafını gösterir, daha sonra içe çekildikten sonra dağ tarafını gösterir.

Sadie endişeli bir şekilde etrafa bakınırken gösterir.

Duncan ise sakinliğini koruyarak etrafa bakarken gösterir.

Daha sonrasında Marianna aynada kendine bakarken gösterilir.

Daha sonrasında ayna tarafında Mike ve Dakota gösterilir.

İkisi de aynadaki yansımalarında kötü kişiliklerini ( Mal ve Dakotazoid) görürler ve korkudan birbirlerine sarılırlar.

Daha sonrasında sahne Leshawna'yı köprü tarafında dengede durmaya çalışırken gösterir.

Sahne Heather'ı göldeki yansımasını gösterir ve küçük meleğin gidişini gördükten sonra ağlarken gösterilir.

Sahne daha sonrasında dağın diğer tarafını gösterir.

Sahne Noah ve Emma'nın dikkatli bir şekilde yürürken gösterir ve daha sonrasında Izzy, Noah ve Emma'yı korkutur ve daha sonrasında üçünüde düşerken gösterir.

Sahne Owen'a geçer. Owen acıktığından kar'ı yemeye çalışır ama tadının berbat olduğunu anlayınca tükürdüğünü gösterir.

Sahne Eva'yı göldeki kendi yansımasına bakarken gösterir ve geçmişindeki yaptığı davranışlarını gördüğü anda göz yaşlarını dökerken gösterilir.

Daha sonrasında sahne Zoey ve Katie'i hapishanede üzgün bir şekilde birbirlerine sarılırken gösterir ve daha sonrasında sahne Kitty'nin geldiğinde onların sevindiğini gösterir.

Daha sonrasında sahne MacArthur'u yanındaki asistanlarıyla birlikte gizli bir odada kontrol panelinde gösterir.

MacArthur ve asistanları diğerlerinin çaresizliklerini farkettiğinde kötü kahkahasını atarken Sierra ve Cody MacArthur'un gizli odasına basarken gösterilir daha sonrasında MacArthur ikisine gözlerini kısıp kaşlarını çatarken asistanlar saldırmaya hazır bir şekilde gösterilir.

Daha sonrasında ekrana diğerlerinin belirli yerlerde durdukları pozları gösterilir ve ekranda "Dundie Season 2" yazısı belirir.

Sahne Staci ve Blaineley'i kahvaltı ederken gösterir.

Staci: Sonunda o gün geldi! Buna inanabiliyor musun?

Blaineley: Evet ve senin kadar bende çok mutluyum!

Staci: Peki bugün neler yapacağız?

Blaineley: Hmmm, belki alışverişe çıkarız ve belki de biraz seyahat etmeliyiz!

Staci: Bu çok iyi ama bu sanki ikiyüzlülük gibi geliyor.

Blaineley: Nedenmiş o bakalım?

Staci: Sadie'ler ile birlikte olmamamızın nedeni iş bahanesiydi ama onun arkasından keyif çatmak hoşuma gitmiyor.

Blaineley: Biraz öyle ama hey, bugün bizim günümüz ve kimse bunu mahvedemez!

Blaineley çayı üstüne döker.

Blaineley: Hot Hot Hot Hot Hoooooooooooooootttttt!

Sahne iki kuzeninde giyinip dışarıya çıktıklarını gösterir.

Blaineley: Pekala, limuzinimiz birazdan burada olur.

Blaineley'in telefonu çalar.

Blaineley: Alo?

Blaineley: Whattt?! Limuzin bakımda mı?! Sen şaka mısın?!

Blaineley: Kapat! Orospunun evladı! Kapat!

Blaineley telefonu kapatır ve homurdanır.

Staci: Ne oldu?

Blaineley: Ughhh! Lanet olası limuzin bugün bakımdaymış ve gelme imkanı da yokmuş!

Blaineley: Bugün neden berbat başladı?!

Staci: Bilmiyorum ama sorun yok. Benim arabamla gidelim. Hazır modun yerine gelsin diye sana en sevdiğin tatlılardan alırız.

Blaineley: Pekala, beni kazandın. Hadi gidelim kızım!

İki kız arabaya binerler ve pastanenün olduğu tarafta dururlar.

Staci: Pekala, işte geldik. Hadi sana tatlıyı alalım...-

Staci: Olamaz! Bugün kapalı mı?! Bu çok saçma!

Blaineley: Acaba üzerimizde lanet mi var kız?

Staci: Bilmiyorum ama Mama'ya gidelim. O bize İncilden dualar okur.

Blaineley: İyi fikir. O bu konularda çok bilgili.

Sahne Blaineley ve Staci'yi DJ'in evinde gösterir.

Staci: Pekala, umarım Mama evdedir.

Blaineley: Yoksa boku yedik.

Staci: Harbi yedik kız.

Blaineley: Neyse hadi zili çalak kız.

Blaineley zili çalar ve şansa Mama kapıyı açar.

Morgan: Hoşgeldiniz kızlar.

Staci: Hoşbulduk ablam.

Morgan: Kız ablan senin anandır be!... Ohh sanırım bunun iltifat olduğunu şimdi anladım. Peki ne istiyorsunuz?

Blaineley: Mama tanrıçası, biz galiba lanetlendik bütün boklar başımıza vurdu.

Morgan: Neler oldu?

Blaineley: İlk olarak üstüme çay döküldü, daha sonrasında limuzinim bakımdaymış ve en önemlisi en sevdiğim tatlıcı bugün kapalıydı!

Staci: Ki normalde bugün açık olması gerekirdi.

Morgan: Hmm, pekala, sanırım kitaptan birşeylere baksak iyi olacak.

Staci ve Blaineley içeri girecekken Morgan onları durdurur.

Morgan: Ayakkabıları çıkarın kız Allah'ın orospuları!

İkisi yutkunurlar ve ayakkabılarını çıkararak içeriye girerler.

Morgan: Hmmmmm, pekala en sonki kuzenler gününüz nasıldı?

Staci: Muhteşemdi. Çok eğlendik ve günün anasını sattık.

Blaineley: Birde bazı veletlerin anasına etmiş olabiliriz.

Staci: Emin misin? Burada anasına etmiş birisi varsa o sensin çünkü geçenki kuzenler gününde bir bara gitmiştik ve oradaki seksi adamlarla sevişmekten başka hiçbir şey yapmadın! Ayrıca penisi küçük olanlardan para bile aldın!

Blaineley: Şansa bir sürü adamın penisi küçücüktü ki oradan 2 milyar ile ayrıldık.

Staci: Yea... Aslında orası güzeldi ama başka birşeyden dolayı olmalı.

Blaineley: Sanırım birisiyle dalga geçtik ama kim...?

Staci: Hmmmmm...

Blaineley: Hmmmmm...

Staci: Hmmmmmmm...

Morgan: Ay yeter be! Ne hmmm'ladınız be! Manyak köpekler, orada ne halt etmediğiniz kaldı acaba?! Bütün bokları yemişsiniz ve birkez olsun doğru düzgün bir kuzenler günü yapmamışsınız! Ayrıca sizi lanetleyen kişiyi buldum!

Staci And Blaineley: Whooo?!

Morgan: Siz!

Staci And Blaineley: Biz mi?

Morgan: Siz kızlar o kadar boktan şeyler yapa yapa birbirlerinize lanetler etmiş olmalısınız! Kız arada bir utanın be! Biraz ahlaklı olup tanrıya kendinizi adayın be! İnsafsız köpekler!

Staci: Wow.

Blaineley: Sondaki ağırdı be.

Staci: Kesinlikle öyleydi.

Blaineley: Yani... Biz birbirimizden nefret mi ediyoruz?

Staci: Hayır, bunu asla yapmam ama...

Staci: Bir kez olsun evde oturup çocukluğumuzdaki gibi oyunlar oynayarak vakit geçirmek istiyorum.

Blaineley: Bunun için fazla büyük değil miyiz canım?

Staci: Büyümenin yaşı yoktur. Çocukluğunu sevmen seni çocuk yapmaz ama onları iyi temsil etmen çok önemli.

Blaineley: Yani, sana bebek mi alacağım?

Staci: Noo!

Staci başını avuçlar.

Staci: Sadece basit şeyler yapıp birlikte iyi zaman geçirmek istiyorum.

Blaineley: Gerçekten mi?

Staci: Evet ve sen benim en sevdiğim kuzenimsin.

Blaineley: Sende benim! Hadi gel şapşik!

İki kuzen birbirlerine sarılırlar.

Morgan: Bu çok dokunaklıydı.

Morgan göz yaşlarını peçeteye siler ve burnunu hınkırır.

Blaineley: Pekala, o zaman eve gidelim ve biraz eğlenelim.

Staci: Yey!

İki kız yerinden kalkarken Morgan onları durdurur.

Morgan: Bekleyin!

İki kızda dururlar.

Morgan: Pekala, itiraf etmek gerekirse siz çocukları bir arada görünce çok duygulandım ve bu seferliğine kuzenler gününüze beni de dahil edebilir misiniz acaba?

Morgan: Burada çok yanlızım ve oğlumda çoğu zamanını kız arkadaşına ayırıyor.

Staci: Aww zavallı şey. Hadi sende gel ve bize katıl.

Morgan: Gerçekten mi?

Staci: Evet, gerçekten! Hadi gidelim!

Üç kız evden çıkarlar ve daha sonrasında üç kızında eğlendiği anları gösterir.

Daha sonrasında ekran kalp şeklinde kapanır.

Note: Heyy! Samota burada! Aslında bu bölüm şirketle planlandı sonrasında kuzene döndü ama bölüm böyle yazılmayı planlanmadı ama okullar başlıyor ve fanfic serim yetişmeyeceğinden böyle gitmeye karar verdim. Eğer Türkçe biliyorsanız oradan okumanızı tavsiye ederim çünkü o dilde çok daha komik. Her neyse başka bölümlerde görüşürüz :))