Gabriel sessizce yerde yatıyordu.. zaman kavramını tamamen kaybetmişti en son ne zaman bu yerden çıktığını bile hatırlamıyordu. Sadece sonraki işkenceyi bekliyordu. Bazen çığlık atmaktan başka bir şey yapmıyordu sesi bir yere ulaşacağından değildi. Sesine hala göz kulak olup onu arayacak kurtaracak kimsesi yoktu. Muhtemelen ölü sanmıyor olsalar bile onu umursamazlardı. Demir parmaklıkların arasında gördüğu kişi ile çığlıklar atmaya gerilemeye çalıştı ama alt vücudu hareket etmiyordu. Dikilmiş olan dudakları çığlık atmaya çalışırken tekrar tekrar kanıyordu. Asmodeus ne kadar acınasısın eski baş meleğe bakın artık lütfu kendisini bile iyileştirebilecek kadar yok dedi alayla. Gabriel gerilemeye adamdan uzaklaşmaya çalışıyordu. Asmodeus nereye kaçacaksın kaça bileceğini mi sanıyorsun tekrarmı ceza istiyorsun dedi sinirli onu yakasından yakalayarak. Gabriel çığlık atıyor debeleniyordu. Asmodeus onu sürükledi.

Gabriel zincirlerden sarkıyordu. Asmodeus çok hızlı tükendin dedi gülerek. Gabriel hareket etmiyordu nefes almak bile çok acı veriyordu. Asmodeus lütfundan bir doz daha alacaktı ki biri bileğinden yakalamıştı. Asmodeus sen sende kimsin dedi sinirle. Adam onu uzaysal bi hapishaneye göndermeden önce cevap bile vermemişti sonrasında ise ölüm için yalvaracaksın dedi soğukça. Öfkeden vücudundan güç yayılıyordu. gabriel güç patlaması ile tekrar çığlık atmaya başlamıştı. Adam onun önüne ilerledi. Gabriel panikle titriyordu ama kişiyi görünce ve enerjisini hissedince gözleri tanıma belirtisi ile genişledi sızlandı. Adam özür dilerim gabby çok özür dilerim sesini çok geç duydum dedi. Elini yanağına yaslayarak. Gabriel sadece sızlandı. Bakılmadan önce son düşündüğü şey baba olmuştu