Garou tekrar uyandığında hava aydınlanıyordu. oradan çıktığından beri pek uyumuyordu kabuslar onu çoğu zaman uyanık tutuyordu . O yerde uyuduğundan değildi sadece acı yada yorgunluktan bayılırdı. O olay olduğundan beri ilk kez bu kadar rahat uyuyordu etrafa baktı yaşlı adam hangi cehennemde cidden diye düşündü iç çekerek çok uzun süre kalmayı planlamıyordu muhtemelen o ve bomb'a veda edip muhtemel azarını yiyip gidecekti. İnsanlara belki saçma gele bilirdi ama çocukluğundan beri ustalarına saygılı olması öğretilmişti artık öğrencleri olmasa bile bu öğretiye saygı duyacaktı. Aynı yaşlı çırağın içeri girmesi yasak olduğunu dediğinde kararına itaat etmesi gibi. O zamanlar saldırdığında yapması gerekeni yapmıştı bazı şeyler yapılması gerekirdi. Ustasının öğrencisi olarak yapması gereken şeydi gerçeği kimseye söylemese bile.

Dojonun kapısı açılınca oraya dönmedi muhtemelen tekrar Charanko ona bakmaya gelmişti ama o değildi. Öldüğünü düşünmeye başlamıştım diyince bi ses dondu oraya başını çevirdi. Yaşlı adam dedi şaşkınca. Bang kapının önünde kollarını kavuşturmuş ona bakıyordu sinirli görünüyordu. Garou'nun ilk düşüncesi muhtemelen buraya gelmeme sinirlendi olmuştu. Ama ustasını çok iyi tanıyordu yüz ifadesinde sinirin yanında endişede vardı. Garou *ah başım çok kötü belada* diye düşündü. Kalktı hemen ayağa sol elini kalbinin üzerine yaslayarak hafif eğildi "Eski öğrenci silver fang'a saygılarını sunar" dedi. Bang iç çekti onu inceledi "doğrula bilirsin" dedi. Garou emre itaat etti.

Bang "yemek yemeyi yine unuttunmu en son ne zaman yemek yedin" dedi. Garou sol eli ile ensesini kaşıdı "Ah şey pek fırsatım olmadı son zamanlarda" dedi. İçinden *son bi yıldır* diye düşündü tabi bunu yüksek sesle söyleyecek değildi en azından henüz değil diye düşündü. Bangın tepesi atmış gibiydi sonra bakışları bi kaç kumaşla vücuduna sabitlenmiş kolunda kanlı kıyafetlerine takıldı. aurası nabız gibi atmış ve arttırmıştı. Garou "yaşlı adam sakin ol" dedi. Bang "Ne oldu" dedi. Garou başka yöne baktı ve sessiz kaldı. Bang derin bir nefes alıp verdi "Beni takip et" dedi. Garou sessizce başını salladı. Bang dojodan içeri girdi "Charanko" diye seslendi. Charanko geldi "hai shisho" dedi hızla gelerek. Bang "abimi ara en kısa sürede buraya gelmesi gerektiğini garou'nun geldiğini ve ortada olmama nedeninin kaçma değilmiş gibi göründüğünü söyle. Ve sonrada hemen yiyecek bir şeyler hazırla" dedi. Charanko "anlaşıldı" dedi hemen gitti.

Garou sessizce Bang'ı Bang'ın özel alanına kadar takip etti. Bangın oturduğu minderin önündeki mindere diz üstü oturdu. Bang "önce hangisi yemekmi duşmu" dedi. Garou "buna hiç gerek yoktu yaşlı adam ayrıca sorgulamak istemiyormussun" dedi. Bang "Aynı şeyi iki kez anlatmak istemeyeceğine oldukça eminim o yüzden abimi bekliyecez bunun için" dedi. Garou " Peki" dedi sessizce. Bang "Ayrıca kesinlikle gerek var. En son doğru düzgün bir şey ne zaman yedin yada ne zaman herhangi bir şey yedin" diye sordu. Garou " Ah 2 gün önce tareoyu görmeye gittiğimde onunla kurabiye yemiştim" dedi bi süre düşündükten sonra. Bang "Bu bi yemek değil" dedi sinirle. Garou "Ama her hangi bir şey en son ne zaman yedin diye sordun" dedi masum bi şekilde. Bang'ın gözü seğirdi "en son ne zaman doğru düzgün bir yemek yedin" diye sordu. Garou sol elini çenesine yaslayıp başını yana eğerek düşünür, sonra gözlerini kısarak "hmm " diye mırıldandı düşünceli bir şekilde, sonra " Ah!hatırlamıyorum" dedi dürüstçe. Bang baya sinirlenmişti. garou ani yükselen güçlü aura ile gerildi. Bang onun bu tepkisi ile dondu *Lanet olsun Charanko haklı tekrar başa sardık* diye düşündü. Yaydığı aurayı direk sakinleştirir. Sonra "garou bana bak" dedi sakince. Garou eğdiği başını tereddütle kaldırdı. Ona baktı gözlerindeki ifade tamamen donuk ve tükenmişlik dolu idi. Bang iç çekti hadi seni temizleyelim sonrada yaralarınla ilgilenip yemek yiyelim. Tamam mı?" Dedi. Garoı pes ederek içini çekti ve başını salladı. Kalktı. Banyoya kadar eski ustasını takip etti. Bang onu banyoya götürdü.