Chris: Geçen sefer Total Drama Island'da yirmi iki kampçı haftalarını burada, bu berbat eski yaz kampında geçirmek için kayıt yaptırdı, sonra kampçı arkadaşlarının kararıyla yüzleşmek zorunda kaldılar.

DJ: Bu bizim ilk mücadelemiz, ne kadar zor olabilir ki?

Sahne uçurumdaki kampçıların gergin göründüğünü gösterir.

Lindsay: Bundan hiç hoşlanmadım!


( Theme Song )


22 kampçının mayolu şekilde Chris'in talimatını beklerken gösterilir.

Chris: Bugünün mücadelesi üç yönlüdür. İlk göreviniz bu 1000 fit yüksekliğindeki uçurumdan göle atlamak olucak.

Bridgette: Çocuk oyuncağı.

Bridgette Tyler'ın yanında gülümseyerek söyledi.

Chris: Aşağıya bakarsanız iki hedef alanı göreceksiniz. daha geniş alan, gölün stokladığımız kısmını temsil ediyor.

Üç köpekbalığı görülür.

Chris: İnsan yiyen köpekbalıklarımız bulunuyor. Güvenli bölgemiz şu kırmızı olandır. Köpek balıklarının bulunmadığından oldukça emin olduğumuz hedef bölgeniz orası olacak.

Leshawna: Anlayamadım?

Chris: Ekibinizin atlayan ve gerçekten hayatta kalan her üyesi için. Aşağıda bekleyen bir sandık malzeme olacak.

Birkaç kutu malzeme görünür.

Chirs: Her kutunun içinde, mücadelenin ikinci kısmı için ihtiyaç duyacağınız malzemeler bulunur.

Bir jakuzi beliriyor.

Chris: Bir jakuzi inşa ediyoruz! En iyisine sahip olan takım bu gece harika bir jakuzi partisi verecek. Kaybedenler eve birini gönderecek.

Bavullardan birinin içinden bir yaratık çıkıyor.

Chris: Killer Bass, ilk siz başlayın.

Bridgette aşağıya bakıyorken diğerleri endişeliydi.

Bridgette: Pekala... ilk olarak kim gitmek ister arkadaşlar?

Kimseden ses çıkmadı.

Owen: Merak etmeyin çocuklar, bu programların hayatta kalabilmek için her zaman bu tip zorlukları önce stajyerlere yaptırdığını duydum.

Geçmişe Dönüş

Chris ve Chef uçurumda görülüyor, Chef mayo giyiyor ve iç lastik takıyor.

Chris: Gösteri için bunu test etmemiz gerekiyor, bunu biliyorsun.

Chef: Sana Stajyer gibi mi görünüyorum?

Chris: Hayır ama elimizdekilerin hepsi hastanede, haydi, atla seni koca tavuk.

Chris vaklayan bir tavuğu taklit eder.

Chef gözlüklerini takar.

Chef: Bunun için yeterince para almıyorum.

Chef zıplıyor, çığlık atıp suya düşer.

Chef: Hey, başardım, başardım dostum!

Chef'in birden bacaklarına bir şey yaklaşır.

Chef: Hey! Birisi ayağımı yakaladı!

Chef'in etrafında Bir köpekbalığı döner.

Chef: Hey, Chris, dostum. Burada birisi var!

Bir köpekbalığı belirir ve Chef çığlık atıp havada kaçar.

Chris: Eh, bu bana güvenli göründü.

Geçmişe Dönüş Sona Erer.

Eva: Pekala, ilk kim dalıyor?

Duncan: Önce bayanlar,

Courtney: Neden? Çünkü korkuyor musun?

Duncan: Seninle uğraşmayacağım bile.

Courtney: Madem öyle, neden ilk atlayan sen olmuyorsun?

Courtney Duncan'a sert bir yumruk atar ve Duncan çığlık atarak suya düşer.


Confessional

Eva: Normalde ilk oradan atlayan olurdum ama sıska kız bize önderlik edecek bir herif buldu. Etkilendim.

Eva kollarını kavuşturarak sırıttı.

Confessional

Courtney: Bunu az önce ben mi yaptım? Yani... amacım bu değildi ama... sanırım bu ona iyi bir ders oldu... ama yine de kendimi biraz kötü hissediyorum.

Confessional End


Duncan güvenli bölgeden yüzeye çıktı. Chef onu almak için tekneyle geçerken Courtney'e orta parmak çekti.

Courtney sadece iç çekti.

Tyler: O yaptı, evet, sırada ben varım.

Tyler atlar

Tyler: Cowabungaaaa!

Tyler şamandıraların üzerine iner ve inlemeye başlar.

Tyler: AAAAAAAAHHHHHHH!

Brdgette: Olamaz...

Tyler suya daldı.


Confessional

Tyler: Bu benim en iyi atlayışım değildi ama... bundan çok daha kötülerini yaşadım. İnanın bana, bu daha hiçbirşeydi bile.

Confessional End


Daha sonrasında Geoff;

Geoff: Wooohhhhoooo!

Ve Eva;

Eva: Aşağıya dikkat!

Suya atladılar.

DJ: Ah-ah Buradan atlamam mümkün değil dostum.

Chris: Yükseklik korkun mu var?

DJ: Evet, çocukluğumdan beri.

Chris: Sorun değil koca adam.

Chris DJ'e doğru yürür)

Chris: Ama Ne yazık ki, bu seni korkak yapar, o yüzden günün geri kalanında bunu takmak zorunda kalacaksın.

Chris DJ'e tavuk şapkası takar.

DJ: Aww, gerçekten mi?

Chris: Vak vak vak! Tavuk yolu bu taraftan.

DJ "tavuk yolu"na giden yürüyen asansöre biner.

Ezekiel atlar.

Ezekiel: Yiiihaaaah!

Ezekiel bir kayaya çarpar ama sonra yere iner.

Eva dışında Killer Bass tezahürat yapar ve Ezekiel baş parmağını havaya kaldırır.

Harold aşağıya bakar.

Harold: Evet!

Harold çığlık atarak atlıyor ve acıyla kasıklarının üstüne düşer ve acıyla çığlık atar.

Tyler, Eva ve Geoff irkilir ve birkaç kuş uçup gider.

Köpekbalığı: Ohh!

Harold acı içinde çığlık atmaya devam eder, suya düşer.


Confessional

Tyler: Bunu görmek üzücüydü adamım! Kiviler çok acıtır.

Sonda kendi kivisini tutarak söyler (alt dudak ısırılmış şekilde söyler)

Confessional End


Courtney aşağıya bakıyordu ve kendini gergin ve korkmuş hissediyordu.

Bridgette: Hey, iyi misin?

Courtney: Ben... bilmiyorum, sadece... yükseksiklikten biraz korkuyorum.

Bridgette: Benimle beraber atlamak ister misin?

Courtney: Ama sana yük olmaz mıyım? Ayrıca... tek kişilik atlamamız gerekmez mi ki?

Bridgette: Hayır değil ve bana asla yük olmayacağını biliyorum.

İkisi en uca gittiler.

Bridgette: Hazır mısın?

Courtney bir aşağıya birde Bridgette'a baktı ve kararını verdi ve başını salladı.

Bridgette: Güzel, o zaman üçe kadar geriya sayıcam ve ikimizde atlayacağız tamam mı?

Courtney tekrardan başını salladı.

Bridgette: 3...2...1...ŞİMDİ!

İki kızda atladılar, Bridgette sakin dururken Courtney çığlıklar içerisinde boğuşuyordu. Daha sonrasında atlamayı başardılar.

Bridgette: Courtney! Başardın! Atladın!

Courtney gözlerini açtı ve atladığını görünce Bridgette'a hemen sarıldı.

Courtney: Sen olmasaydın bunu başaramazdım!

Bridgette: Arkadaşlar bunun içindir.

Courtney: Biz... arkadaş mıyız?

Bridgette: Evet, eğer sende bunu istersen.

Courtney: Ben... bunu çok isterim.


Confessional

Courtney: Hayatımda hiçbir zaman arkadaş edinmedim. Bridgette benim ilk arkadaşım ve bu benim için çok şey ifade ediyor ama... arkadaşlık hakkında hiçbir bilgim yok. Umarım Bridgette bana bu konuda yardımcı olur. Arkadaşlığımızı bitirmek istemem.

Confessional

Bridgette: Courtney iyi bir kız ve lider tipli görünsede aslında onunda içinde savunmasız bir kız var ve ben... onunla arkadaş olduğum için mutluyum.

Confessional End


Sadie aşağıya bakıyordu ve gergindi.

Izzy: Hey, iyi misin?

Sadie: Pek sayılmaz... Katie'yi özlüyorum. Herşeyi birlikte yapardık ama bu sefer... bunu birlikte yapamıcaz ve... ondan ilk kez bu kadar ayrı kalıyorum, ayrıca... Chris'e takım değişikliği hakkında çok konuştum ama beni hiç dinlemedi... Sanırım onsuzluğa alışmam gerek.

Izzy üzgün görünen kız için kötü hissetti ve düşünmeye başladı.


Confessional

Izzy: O kız için birşeyler yapmam gerek! Eskiden bende bu durumdaydım ve bu durum bizim arkadaşlığımızı bitirmişti ama bunun onlara olmasını izin vermicem! Asla!

Confessional End


Izzy: Hadi, benimle gel.

Izzy Sadie'nin elini tuttu ve Chris'in yanına gitti.

Izzy: Chris!

Chris: Ne oldu Izzy?

Izzy: Katie ile takım değiştirmek istiyorum! Bu iki yakın arkadaşın daha fazla ayrı kalmasına dayanamam!

Chris bunu düşündü ve bunu reddederse bunu sürekli yapacaklarını hayal etti ve bunu yaşamamak için bunu kabul etmek zorunda kaldı.

Chris: Pekala, Katie artık bir Bass'ken sende artık bir Gopher'sın.

Katie: Bekle... gerçekten mi?

Katie'nin gözleri sevinçle doldu.

Sadie: Katieee!

Katie: Sadieee!

iki yakın arkadaş birbirlerine sarıldılar.

Katie: Seni çok özledim!

Sadie: Hayır, ben daha çok!

Katie: Benim kadar olamaz!

İki kızda kıkırdadılar.

Sadie: Herşey için teşekkürler Izzy!

Katie: Sen olmasaydın bu hiç gerçekleşmemiş olacaktı!

Izzy: Aww, rica ederim! İki yakın arkadaşı ayrı görmeye dayanamazdım.

Üçüde birbirlerine sarılırlar.

Izzy: Pekala, gitmeliyim ve sizde şimdi atlamalısınız.

Katie: Ohh evet doğru!

Sadie: Yeni takımında sana bol şans Izzy!

Izzy: Size de bol şans!

Izzy yeni takımına gitti.


Confessional

Izzy: Kendimle gurur duyuyorum, keşke bizim arkadaşlığımıza da bir el atan olsaydı... Seni özledim Cindy!

Confessional

Katie: Bunu Sadie'ye söylemeyin ama... diğer takımı özlicem. Leshawna bana bu zorlu zamanlarda çok yardımcı olmuştu ve Lindsay ve Beth ile çok iyi anlaşmıştık. Ayrıca orada Justin ile aynı takımdaydım... Aww, o takımı gerçekten özlicem.

Confessional End


Katie ve Sadie el ele tutuştular.

Katie And Sadie: Biz geliyor Killer Bass!

İki kızda atladılar.

Katie And Sadie: Wooohhhooo! Sonuna kadar en iyi kız arkadaşlar!

İki kızda güvenli bölgeye düştüler ve takım onlara tezahürat yaptı.

Duncan: İyi işti kızlar.

Duncan gizliden Sadie'ye göz kırparak söyledi.

Sadie hafiften kızarmıştı ama şansa kimse farketmediği için rahattı.

Chris: Pekala, yani bu on atlayıcı ve bir tavuk demek. Screaming Gophers, eğer onları yenebilirseniz...

Bir araba belirir.

Chris: Kasalarınızı koymak için bir çekme arabası kazanırsınız.

Trent: Güzel, pekala arkadaşlar, ilk kim atlıyor?

Herkes birbirine bakıyordu ve kimse ilk atlamak istemiyordu.

Heather: Üzgünüm ama bunu yapmamın imkanı yok.

Beth: Niye ki?

Heather: Hey, ulusal tv'deyiz canım. Saçlarımı ıslatmama imkan yok.

Gwen: Şaka yapıyorsun değil mi?

Lindsay: O yapmazsa ben de yapmam.

İki kız birbirine gülümserken Leshawna araya girer.

Leshawna: Ohh, bunu yapıyorsun kızım!

Heather: Bunu kim diyor acaba?

Leshawna: Ben diyorum ve sırf saçları ıslanmaması için atlamayan şımarık baba kızı adına bu mücadeleyi kaybetmiyorum!

Lindsay Trent ve Justin şok olurken Noah bundan keyif alıyordu.

Noah: Mhmm, Dram.

Heather: Geri çekil, getto cazibeli dar pantolonlu varoş gülü!

Beth, Gwen ve Owen da şok olurlar.

Leshawna: Alışveriş merkezi hastası at kuyruklu kendini mezuniyet balosunda kraliçe zanneden ''popüler kız''!

Heather sırıtır.

Heather: En azından ben popülerim.

Gwen ve Cody şok olurken, Noah tartışmanın tadını çıkarmaya devam ediyorken, Justin da aynaya bakıp gülümsüyordu.

Leshawna: Atlayacaksın!

Heather: Atlatsana koca götlü karı!

Leshawna: OHHHH! BUNU SEN İSTEDİN GÖT KURUSU!

Leshawna Heather'ı havaya kaldırır ve onu uçurumdan atar.

Heather çığlık atıp yere iner ve sonrasında da öksürür.

Heather: Öhmm, Leshawna, sen çok ölü bir kahpesin!

Leshawna: Hey, seni güvenli bölgeye attığıma şükret kızım!

Leshawna: (Hafif fısıltıyla) Umarım bende oraya atlayabilirim.

Leshawna atlar ve Heather ile aynı yere geldikten sonra Heather'a sırıtır.


Confessional

Leshawna: Bakın, normalde bunu yapmazdım ama... bu kızın vidaları bozuktu ve bende onları onardım diyelim.

Leshawna kollarını kavuşturur.

Leshawna: Kimse Leshawna'ya bulaşamaz!

Leshawna göz kırpar.

Confessional End


Lindsay: Bunun bir yetenek yarışması olacağını düşünmüştüm.

Chris: (Gülerek) Evet... Hayır.

Chris tekrardan güler.

Lindsay düşerken çığlık atar.

Gwen düşerken çığlık atar.

Cody düşerken çığlık atar.

Izzy düşerken heyecanlı bir şekilde çığlık atar.

Justin dalar ama çığlık atmaz.

Justin güvenli bölgeye ulaşır ama arkasından köpekbalıklarının yaklaştığından habersizdir.

Leshawna: Yüzün!

Köpekbalıkları Justin'i yemek üzereyken Justine bakarlar ve dururlar. İki köpekbalığı Justin'in görünüşüne aşık olur ve köpekbalıkları Justin'i kıyıya taşırlar ve Justin köpekbalığının üzerinden iner ve köpekbalıkları giderler.

Beth aşağıya bakar ve korkar.

Beth: Ben... Bunu yapamam. Çok korkuyorum.

Chris, Beth'e tavuk şapkası takar.

Beth: Üzgünüm!

Cody ve Leshawna tavuk taklidi yaparlar.

Cody ve Leshanwa: Vak vak vak vak vak vak vak vak!

Lindsay: Bu çok zavallıcaydı... öyle değil mi?

Heather: Tamamen öyleydi.

Beth hayal kırıklığına uğramış bir halde yürüyen merdivene doğru yürür.

Daha sonrasında Noah ta atlar.

Geriye Owen ve Trent kalır.

Trent: Haydi bunu yapalım.

Trent ve Owen beşlik çakarlar ve Trent uçuruma doğru koşar ve atlar.

Trent: Evet! Wooohhhoooo!

Chris: Pekala kampçılar, sadece bir kişi kaldı, kazanmak için bu işe ihtiyacınız var. Baskı yok koca adam.

Owen rahatlayarak gülümser.

Chris: Tamam, baskı var.

Screaming Gophers, Owen'a tezahürat yaparlar.

Screaming Gophers: Yaptın Owen! Bunu yapabilirsin! Takımın için kazan!

Heather: Sadece yap Owen, atlayın ve bunu kazanalım artık!

Owen şişme botlarını kollarına takar.


Confessional

Owen: Kendimi aşırı baskı altında hissediyorum ve... diyelim ki ben o kadar güçlü bir yüzücü değilim...

Confessional

Geoff: Bu adama bakıyorum ve bunu başarmasına imkanı yok.

Confessional

Gwen: Eğer bunu yaparsa... kesinlikle ölecek.

Confessional

Harold: Kimse bunu sordu mu bilmiyorum ama... eğer Owen atlarsa kim kazanacak?

Confessional End


Chris: İyice dene dostum, bunu başarabilirsin.

Owen: Ben şimdi ölücem... Lanet olası bir şekilde ölücem!

Screaming Gophers Owen'a bakar.

Owen yumruğunu şaklatır.

Killer Bass Owen'ı izliyor.

Owen karşı tarafa cesur bir bakış attı.

Noah ve Trent hayrete düşmüş görünüyorlar.

Leshawna: Hadi be koca adam. Bunu yaptın!

...

Owen Savaş çığlığı ile uçuruma doğru koşar ve uçurumdan atlar.

Chris şaşırır ve Noah ve Trent gülümserler. Ta ki... Owen onlara doğru yaklaşana kadar.

Owen büyük bir sıçrama yapar ve Owen'ın büyük sıçraması nedeniyle herkes farklı yerlere dağılır. (Köpekbalıkları da dahil)

Owen: Evet! Başardım! Ben... başardım!

Beth tezahürat yapar.

Leshawna: Evet!

Chris: (Megafonda) Kazanan takım... Screaming Gophers!

Screaming Gophers tezahürat yaparken Killer Bass inler.

Courtney: Bekle, iki takımda da tek bir kişi atlamamıştı ve iki takımında berabere kalması gerekirdi.

Chris: (Megafondan) Evet ama... sizin takımda çok fazla ikişerli atlama vardı ve diğer takımda herkes teker teker atladı. Yani bu sizin kaybettiğinizi gösterir.

Courtney: Ama bu haksızlık!

Bridgette: Olsun, yine de iyi iş çıkardık değil mi arkadaşlar?

Diğerleri belirsizce başka taraflara bakarlar.

Diğer tarafta Owen etrafına bakınıyordu.

Trent: Bu harikaydı dostum... Sorun ne?

Owen: Sanırım mayomu kaybettim.

Herkes tiksinir.

All Campers (Except Owen) Ewwww! İğrenç! Uhhh! (O tarz şeyler)

Duncan: Lanet olsun!

Sahne, Screaming Gophers'ın mutlu bir şekilde şarkı söyleyip sandıklarıyla yürümesini gösterir.

Screaming Gophers: Duvarda kırk dokuz şişe gazoz ve kırk dokuzu da dolu. Eğer o şişelerden biri düşerse, kırk sekiz gazoz kalmış olur.

Killer Bass kasalarını çekerken sorunlar yaşarken gösterir.

Eva anlık öfke ile kutuğu tekmelerken DJ kutuyu kaldırır.

Courtney kutuyu iterken eline kıymık batar.

Courtney: Ahh. Sanırım az önce parmağıma bir kıymık battı.

Duncan yaklaşır ve sandığı kaldırır.

Duncan: Çeneni kapa ve kutunu taşı.

Duncan kutuyu düşürür.

Duncan: Korkak!

Courtney: Hey, eğer atlamasaydım takımımız tamamen kaybederdi!

Duncan: Sanki kazanmışız gibi konuşuyorsun ama kazanamadık! Atlaman hiçbirşeyi değiştirmedi bile!

Eva gelir ve Duncan'ın ayağına tuttuğu kutuyu bırakır.

Duncan: AAAAAAAAAHHHHHHH! SENİN SORUNUN NE?!

Eva: Burada yanlızca ben başkalarına hakaret edebilirim ve sende baştan atlamaya meilli değildin ve Courtney de seni atlattı işte, aş bunu ''kötü çocuk!''!

Courtney ağzını kapayarak hafiften kıkırdarken Duncan sadece göz devirir.

Eva sandığını alır ve Duncan da kendikini tutarak oradan uzaklaşır.

Courtney: Bunu neden yaptığını anlamasam da teşekkür ederim.

Eva: Mehh, sorun değil.

Eva omuz silkti.

Eva: Sıska halinle koca adamı itmen sana olan saygımı arttırdı ve beni etkilemeyi başardın.

Courtney: Bunu gerçekten yapmak istememiştim ama... anlık kontrol kaybıyla ona sert bir darbeyle onu uçurumdan ittim. Normalde bunu asla yapmam ama... bana ne olduğunu bilmiyorum.

Eva: Bunu çok takma, takarsan delirirsin ve aklı başında birisine benziyorsun.

Courtney: Evet öyleyim çünkü ben bir CIT'im.

Eva: Her neyse, hadi gidelim.

Eva ilerlerken Courtney sandığını itmeye devam eder.


Confessional

Courtney: Sanırım Eva'nın gizliden de olsa nazik tarafı olabilir.

Confessional

Eva: Oradaki sıskayı korudum diye bana ''nazik kız'' imajını takmayın!

Eva daha da yakınlaşır ve parmağını ekrana gösterir.

Eva: ANLADINIZ MI?!

Confessional End


Screaming Gophers: Duvarda otuz üç şişe gazoz ve otuz üçü de dolu...

Lindsay durur ve bir deniz kabuğu kabuğunu kulağına koyar.

Screaming Gophers: ...Eğer o şişelerden biri düşerse, otuz iki gazoz kalmış olur.

Lindsay hiçbirşey duyamaz ve takımına geri döner.

Tyler sandığını yere koyar.

Tyler: Ahh, sanırım işemem lazım.

Eva: Acele et, çok geride kaldık!

Katie: Ohhh, sanırım benimde gitmem gerekiyor.

Sadie: Gerçekten mi? Aman Tanrım, benimde öyle!

Katie ve Sadie Tyler'ı takip ederler. Tyler sağ tarafa giderken Katie durur ve iki kızda gülümser ve el ele sola doğru ilerlerler.

Courtney'in çevresinde bir sinek vızıldar ve Courtney sineğe vuracakken gözüne de vurur.

Courtney: Ahhh, sanırım bir şey beni ısırdı.

Screaming Gophers: ...Ve duvardan düşünce, sıfır şişe gazoz kalmış oldu.

Beth: Hey bak, kamp alanına vardık!

Owen: Bu oldukça kolaydı.

Cody: Hem şaşırdım, hemde sevindim.

Eva ayağını yere vururken Katie ve Sadie geri gelirler.

Eva: Daha iyi misiniz?

Katie: Evet öyleyiz.

Courtney: Artık gidebilir miyiz? Sanırım gözüm şişmeye başladı.

Katie ve Sadie kasalarını itmeye geri dönerler.

Sadie: Ughh, bir şey beni kaşındırıyor. Seni de kaşındırıyor mu?

Katie: Benimde çok kötü kaşınıyor.

Sahne Screaming Gophers'ların sandıklarını ağızlarıyla açtıklarını gösterir.

Chris: Unutmayın arkadaşlar, sandığı açmak için yalnızca dişlerinizi kullanabilirsiniz. Bunu ben buldum.

Izzy sandığı ipi ısırarak açmaya çalışır.

Izzy: Hey, sanırım açtım.

Izzy Sandığı açar ve bir sürü malzeme ortaya çıkar.

Izzy: Ahhh! Dilim ip yarığı oldu!

Izzy dilini tutarak söyledi.

Dğer tarafta Katie ve Sadie kasalarını itmeye devam ediyorlardı.

Sadie: Ohhhh, bu kaşıntı gittikçe büyüyor!

Katie: Benimkinde de yanma hissi başladı.

Katie ve Sadie'nin arkası yanık olarak gösterir.

Sadie: Tamam, ben artık kaşımaya başlıyorum!

Katie: Bende öyle!

İkisi kız da popolarını kaşımaya başlarlar.

Chris: Siz diğer takımın çok gerisindesiniz, hem de... çok geridesiniz. Sorununuz nedir?

Courtney: (Ekran dışında) Popoları kaşınıyormuş.

Courtney gözü iyice şişmiş bir halde söyledi.

Chris: Aman tanrım, bu çok kötü!

Katie ve Sadie arkalarını kaşımaya devam ederken Bridgette onların yanına gelir.

Bridgette: Siz ikiniz ormana işerken çömeldiniz mi?

Katie: Evet.

Bridgette: Ne tür bitkilerin üzerine çömeldiğinizi fark ettiniz mi?

Sadie: Yeşil şeylerdi ve her ama her yere yayılmışlardı.

Bridgette: Bu kadar mı alçaktalardı?

Bridgette eliyle belirli bir işaret gösterir.

Katie ve Sadie başlarını sallarlar.

Bridgette: Siz ikiniz zehirli sarmaşıkların üzerine çömelmişsiniz.

Katie ve Sadie şok ol olurlar.

Sadi: Ne yapacağız?

Katie: Ohhh hayır!

Chris: (Gülerek) Mümkün değil... bu muhteşem!

Chris tekrardan güler.

Katie ve Sadie yanmadan kurtulmak için popolarını kuma sürterler ama hiçbir şekilde işe yaramaz.

Katie And Sadie: Biri bize yardım etsin!

İki kızda inliyordu.

Bridgette: Kaşıntıyı geçirmek için suya gidin ve orada oturun. Bu kaşıntıyı geçirecektir.

Sadie: Sağol Bridgette!

Katie: Hayat kurtarıcısın!

İki kızda hemen suya atlarlar ve otururlar ve rahatlarlar.


Confessional

Bridgette: Bu çok komik olsa da onlara yardım etmem gerektiğini biliyordum. Ayrıca Sadie benim arkadaşımdı ve... onu bu halde görmeye dayanamazdım. Nasıl bir arkadaş olurdum ki?

Confessional End


Sahne, Screaming Gophers'ı sandıklarındaki malzemeleri karıştırırken gösterir.

Owen: Evet! şuna bir bak, odunum var.

Trent: Burada bazı aletler var ve diğeri de bilardo sopasına benziyor.

Heather ve Lindsay Leshawna'ya doğru yaklaşırlar.

Heather: Hey, uçurumdayken söylediklerim için özür dilerim.

Leshawna: Sorun değil kızım. Bende seni uçurumdan aşağı attığım için özür dilerim.

Heather: Sorun değil. Birinin bunu yapması gerekiyordu zaten. Ayrıca küpelerine bayıldım.

Leshawna: Sağol kızım! Bu küpeleri en yakın arkadaşım yaptı ve bana hediye etti.

Heather: İyimiş, umarım bende o küpelerden edinirim. Ayrıca aramızda sorun yok değil mi?

Leshawna: Hayır, hiç yok.

Leshawna ve Heather tokalaşırlar ve Heather ve Lindsay oradan ayrılırlar.


Confessional

Leshawna: Buna kanacağımı mı sanıyor bu kız? Onun gibileri çok iyi tanırım. Onlar her zaman sahte özürler dilerler ve bir daha yapmayacaklarını söylerler ama bir bakmışsın yine aynısını yapıyorlar. Ayrıca kimse Leshawna'yı kandıramaz.

Leshawna biraz düşünür.

Leshawna: Yani şimdilik ona birşey yapmayacağım ama eğer harekete geçerse bende geçerim ve kimse onu elimden alamaz çünkü Leshawna onun gibi varoşlara kanmaz!

Confessional End


Lindsay: Orada Lafawnda'ya söylediklerinde ciddi miydin?

Heather: Leshawna mı? Hayır, o çok düşüyor ve o küpeler hayatımda gördüğüm en kötü küpeler.

Lindsay: Ohh.

Heather ruj sürüyor.

Lindsay: Madem ondan nefret ediyorsun, neden az önce ona iyi davrandın?

Heather: Programlardaki ana fikri hiç anlamadın mı? Arkadaşlarınızı yakın tutun ama düşmanlarınız daha yakın tutun.

Lindsay: Oh. Ben senin arkadaşınım, değil mi?

Heather: Oh evet... şimdilik.

Screaming Gophers jakuzilerini inşa ediyorken, Killer Bass'tan bazıları gelir.

Harold: Sonunda!

DJ: Bu hiç bitmeyecek sandım.

Ezekiel: Bende öyle ya.

Trent: Hey, naber arkadaşlar?

Izzy eski takımının yanına gider.

Izzy: Katie ve Sadie neredeler?

Courtney Harold DJ ve Ezekiel etraflarına bakınırlar.

Daha sonrasında Katie ve Sadie hala suda oturdukları görülür ve Sadie birden osurur ve Katie Sadie'nin osurmasından rahatsız olur.

Sadie: Upss!

Courtney: Birşeyler içiyorlar.

Harold: (Ezekiel'a fısıldayarak) Evet, popolarından içiyorlar.

Ezekiel güler.

Ezekiel: Bu çok komikti dostum.

Leshawna sandıktan çıkar ve Courtney'in gözünü görür ve şoka uğrar.

Leshawna: Aman Tanrım! Girlll, gözüne ne oldu senin böyle?

Courtney: Hiçbirşey, sadece bir alerji.

Ezekiel: Bence durumun daha da kötüleşiyor.

Courtney: Kapa çeneni! Bunu bilmelerini istemiyorum!

Sahne, bir kasa yığınının üzerinde duran Geoff'ü gösterir.

Geoff: Pekala arkadaşlar, henüz çok geç değil. Bunu yapabiliriz.

Sahne bir kulübenin merdivenlerinde oturan Harold, Courtney ve Ezekiel'ı gösterir.

Harold'ın uyurken salyası akarken Ezekiel ise burnunu karıştırır.

Courtney: Eww!

Ezekiel: Ne?

Ezekiel sümüğünü pantolonuna siler.

Bridgette: Tamam, Bu gerçekten de iğrençti.

Courtney ayağa kalkar.

Courtney: Pekala, bakın arkadaşlar. Tamamlamamız gereken bir jakuzi var ve bir lidere ihtiyacımız var. Daha öncesinde CIT'de çalıştığım için kendimi seçiyorum.

Killer Bass tepkisiz görünüyordu.

Courtney: Aranızda itirazı olan var mı?

Duncan: Nereden başlayalım portlak göz?

Courtney: Sandıkları açın!

Killer Bass Courtney'in ani çıkışından ödü kopar.

Courtney: Bridgette, sen Katie ve Sadie'yi buraya getir. Alabileceğimiz bütün yardıma ihtiyacımız olacak.

Beth ve Justin jakuziyi tamir eder.

Harold ve Geoff jakuziyi tamir ediyorlar ama düzgün yapamadıklarından dolayı jakuzi parçalara ayrılır.

Heather Trent'e bir çekiç verir ve Trent bir çiviyi çekiçle tahtaya vurur.

Duncan ve Tyler çekiç için kavga ederken çekiç ellerinden kayar ve Bridgette buna aldırış etmez ve eğilip odunu alır.

Çekiç Harold'ın kasıklarına vurur ve buna dikkat etmeyen Bridgette, Harold'a vurup onu yere serer.

Noah kovayla su toplar ve Cody'ye verir. Cody Justin'e verir, Justin de Gwen'e verir ve Gwen suyu jakuzinin içine döker.

Killer Bass'ın uygunsuz şekilde inşa edilmiş jakuzisinden bir sızıntı çıkar Courtney sızıntıyı fark eder ve bant yapıştırır.

Her iki tarafında jakuzisi biter.

Sahne Killer Bass'ı gösterir. Birçoğu kazanacaklarını düşünmüyor.

Sahne Screaming Gophers'ı gösterir.

Chris, Screaming Gophers'ın jakuzisini test eder.

Chris: Bu harika bir jakuzi.

Screaming Gophers tezahürat yapar ve Owen mayosunu kaybettiği için çıplak halde jakuziden çıkıp o da tezahürata katılır.

Chris, Bass'ın jakuzisine bakıyor, jakuzi'nin bir martı görülür ve Killer Bass'ın nefesi kesilir.

Chris jakuziye hafifçe vurur ama jakuziden bir sızıntı çıkar ve Chris'e su sıçratır. Sonrasında ise jakuzi parçalara ayrılır.

Chris: Sanırım burada bir kazananımız var. Screaming Gophers!

Screaming Gophers tezahürat yaparken Killer Bass hayal kırıklığına uğrar.

Chris: Gophers, elenmeye karşı güvendesiniz ve bonus olarak yazın geri kalanında bu harika jakuzide keyif yapacaksınız!

Gophers yeniden tezahürat yapar.

Beth: Evet!

Chris: Killer Bass, ne diyebilirim ki şu anda sen olmak berbat bir şey. Üzgün kıçlarınızı bu gece şenlik ateşinde göreceğim.

Lindsay: Kazandık! Hepimiz üç gün daha burada kalacağız!

Beth: Yaşasın!

Heather: Evet!

Beth, Heather Lindsay tezahürat yaparlar, ta ki Owen araya girip tekrar çıplak görülene kadar.

Owen: Wooohhhooo! Haha! Evet! Burada kalıyoruz, burada kalıyoruz çünkü biz harikayız ki yarış kazandık!

Owen, Beth Heather ve Lindsay'e sarılır. Beth ve Heather bundan memnun değilken Lindsay yine de mutludur.

Sahne kafeteryayı gösterir ve odak Killer Bass'a gider.

Katie: Pekala... şimdi ne yapacağız?

Courtney: Kime oy vereceğimize karar vermeliyiz.

Duncan: Bence oylayacağımız kişiler prenses ya da tuğla evi olmalı.

Courtney: Ne? Neden?

Duncan: Çünkü Koca adam ilk mücadelemizi mahvederken, sende diğer mücadeleyi korkunç liderliğin ile mahvettin ama yanlış hatırlamıyorsam Bayan sözde ''CIT'' beni uçurumdan aşağıya itti ve Koca adam ise gelecek zorluklarda bize büyük katkılar sağlayacaktır.

DJ rahatlar.

Courtney: Gerçekten, hala bu olayı atlatamadın mı? Ayrıca bana ihtiyacınız var, ben...-

Eva: Bir CIT'siniz, anladık. Peki kimi seçerdin?

Courtney etrafına bakar.

Courtney: Peki ya ona ne dersin?

Courtney Tyler'ı işaret eder.

Lindsay diğer masadan ayağa kalkar.

Lindsay: HAYIR!

Cody ve Heather ona bakarlar.

Lindsay: Yani tuz yok, masada tuz yok, olamaz!


Confessional

Lindsay: Tyler gidemez, o beni böcekten kurtardı ve... onu daha yakından tanımak istiyorum.

Lindsay hafiften kızarır.

Confessional End


Duncan: Hey, o en azından sorun çıkarmadı mor göz!

Courtney: Kapa çeneni!

Geoff: Tamam, sakin olalım, bu iş giderek zorlaşmaya başladı.

Duncan: Bir gün için yeterince hapishane yemeği yedim, biraz kestireceğim.

Duncan kalkar ve oradan ayrılır.

Courtney: Bunu yapamazsın, kimin gideceğine henüz karar vermedik.

Ezekiel: Neden kaybettiğimizi anlamıyorum, diğer takımda altı kız varken ve bizde sadece beş kız vardı.

Herkes şaşırır ve Sadie ve Katie'nin nefesi kesilir ve öfkelenirler.

Bridgette, Ezekiel'ın yanına gider.

Bridgette: Bu ne anlama geliyor?

Eva: Evet, evde eğitim.

Eva masaya vurur.

Eva: Aydınlat bizi!

Daha sonrasında Katie ve Sadie de gelir. İkiside öfkeyle Ezekiel'a bakarlar.

Ezekiel: Yani, erkekler kızlardan çok daha güçlü ve sporda daha başarılılar.

Herkes daha da şaşırır ve Sadie öfkeyle Ezekiel'ın boğazını tutar.

Eva Bridgette ve Katie şaşkın görünüyordu.


Confessional

Sadie: Uzaktan güçsüz zayıf bir kız gibi görünebilirim ama benimde bir saldırgan tarafım var ve bunu göstermekten hiç çekinmem!

Sadie sakinleşir.

Sadie: Kusura bakmayın, Ezekiel'ın söyledikleri ağrıma gitti ve anlık öfke beni ele geçirdi. Bunun bir daha olmayacağından emin olacağım ama bunu kesinlikle haketti.

Confessional

Eva: Sanırım bu kızların içinde vahşi bir taraf var ve bunu sevdim. Bunu mücadelelerde de kullanırsalar bizi yenmeleri zor olur.

Confessional End


Geoff onların yanına gelir.

Geoff: Arkadaşlar, bunu söylemek istemedi. Lütfen onu bırakın.

Sadie Ezekiel'ı bırakır.

Ezekiel: Sağol ha?

Ezekiel düşünür.

Ezekiel: Bekle, ne diyordum?

Ezekiel diyeceği şeyi düşünür ve hatırlar.

Ezekiel: Ohh evet. Babam bana buradaki kızlara göz kulak olmamı ve zorlandıkları durumlarda onlara yardım etmemi söyledi.

Bridgette ve Eva buna hem şaşırmış hemde öfkelenmiş görünüyorlardı.

Eva, Ezekiel'ın boynunu tutar.

Katie, Sadie'i sakinleştirmek için oradan ayrılırlar.

Eva: Hala sizden yardım istiyor muyuz?

Ezekiel: Ah, pek değil!

Geoff: Pekala kızlar, ona biraz ara verelim. Yani en azından erkeklerin kızlardan daha akıllı olduğunu söylemedi.

Eva Ezekiel'ı bırakır.

Ezekiel: Ama öyleler.

Sahne eleme törenini gösterir. Kadın yarışmacılar Ezekiel elenmeden önce ona dik dik bakarken sırıtttılar.

Duncan: Dostum, gerçek dünya hakkında öğrenmen gereken çok şey var.

Chris: Killer Bass, kampta marshmallowlar, ateşin yanında kızartmaktan keyif alacağınız lezzetli bir ikramı temsil ediyor. Bu kampta marshmallow, hayatı temsil ediyor

Geoff Bridgette'i etkilemek için bir hareket yapar ve Bridgette kıkırdar.

Chris: Hepiniz oylarınızı verdiniz ve kararınızı verdiniz. Bu tabakta sadece on adet marshmallow var. Adınızı söylediğimde ortaya çıkın ve marshmallow'unuzu alın. Bu gece marshmallow alamayan kampçı, Kaybedenler Gemisini yakalamak için derhal Utanç İskelesi'ne dönmelidir. Bu, yarışmanın dışında olduğunuz ve geri dönemeyeceğiniz anlamına gelir...

Herkes gergin bir şekilde birbirine bakar.

Chris: Pekala, ilk şekerleme... Geoff'e gidiyor.

Geoff şekerlemesini alır.

Chris: Tyler.

Tyler: Woo-hoo-hoo! Evet! Masada yerim hazır!

Chris: Katie.

Katie marshmallow'unu almaya gider.

Chris: Bridgette.

Bridgette marshmallow'unu almaya gider.

Chris: DJ.

DJ marshmallow'unu almaya gider.

Chris: Eva.

Eva marshmallow'unu almaya gider.

Chris: Harold.

Harold: Evet!

Harold marshmallow'unu almaya gider.

Chris: Sadie.

Sadie: Yaşasın!

Sadie marshmellow'unu alıp Katie'ye sarılır.

Sadie: Teşekkürler, teşekkürler, teşekkürler!

Chris: Duncan.

Duncan gider.

Chris: Kampçılar, bu gecenin son şekerlemesi.

İkisi de birbirine bakar.

Chris yumuşak şekeri yukarıya kaldırır ve ikisi de şekerlemeye bakar. Sonrasında Chris parmağıyla ikisini işaret eder ve sonrasında parmağını dudağına getirir.

İkisi hala gergin görünüyor.

Chris: Güvende olan son kişimiz...

Chris: Courtney.

Courtney rahatlar ve şekerlemesini alır.

Chris: Şok olduğumu söyleyemem. Burnunu karıştırdığını gördüm dostum. Hiç hoş değil.

Ezekiel üzgün görünüyordu.

Chris: Utanç İskelesi şu tarafta adamım.

Ezekiel yerinden kalkar ve utanç iskelesinde yürür.

Chris: Geri kalanınız, şekerlemelerinizin tadını çıkarın. Bu gece hepiniz güvendesiniz.

Kaybedenler Gemisi Ezekiel'i almaya gelir ve Chef tekneyi sürerken görülür.


Confessional

Gwen: Evet, bu kamp hâlâ berbat durumda ama artık buradayım ve sanırım gerçekten de kazanmayı deneyebilirim.

Confessional End


Gwen hariç herkes jakuzide keyif yapıyordu. Gwen onları izliyordu ve kazandıkları için mutluydu.

Cody: Screaming Gophers'lara!

Cody meyve suyunu kaldırarak söyledi.

Heather Lindsay Trent Justin Izzy And Beth: Screaming Gophers'lara!

Leshawna ortaya çıkar ve dans etmeye başlar.

Leshawna: Gophers Zaferi! Gophers Zaferi! Gophers Zaferi!

Daha sonrasında Noah ve Owen da Leshawna'ya katılır.

Leshawna, Noah ve Owen: Gophers Zaferi! Gophers Zaferi! Gophers Zaferi!

Diğerleri yürürken Courtney durur ve kamera ona odaklanır.

Courtney: Bunu kaydediyor musun?

Kameraman başını sallar.

Courtney: İyi. Kendi küçük zaferlerinin tadını istedikleri kadar çıkarabilirler ama ben bu yarışmayı kazanacağım ve kimse beni durduramayacak.

Courtney parmağıyla ekrana işaret eder ve ekran kararır.

Note: Aman Tanrım! İkinci bölümü sonunda bitirdim! İki beklenmedik kişiden etkileyici hareketler gördük. Sadie ve Courtney! Sadie kısmı bir tık gereksizdi, bunu planlamıştım ama... bu pekte planıma göre gitmedi. Onun dışında Izzy'in de eskiden BFF'ı varmış demek. İlk mücadelede berabere kalındığını hesaplamamışım ama bende şu şekilde yaptım. İkişerli atlayanları tek kişi olarak saydım çünkü senaryoyu bozmak istemedim ayrıca açıklamasını yaptım. Her neyse, Sadie'yi seviyorum ama merak etmeyin, onu bu derece sert görmeyeceksin çünkü bende rahatsız oldum. Silebilirim ama... senaryo akışımı bozar. Ayrıca Katie'nin eski takımını özlediği hakkında bir confessional görüyoruz. Aslında bu Izzy'e olacaktı ama sonradan vazgeçildi ama bunu Cindy'e başka bir confessional'inde telafi etti. Onun dışında Duncan ve Courtney birbirlerinden nefret ediyor gibi görünüyorlar. Çift olurlar mı bilmem ama burada Dundie için bir ışık tuttum. Ezekiel'a gelince, onu aynı tutma gerektiğini biliyordum ve onda pek birşey değiştiremezdim ve o bu sezonun ilk eleme yemiydi. Onun dışında, Tyler uçurumdan düştükten sonra Bridgette atlayıp Tyler'ın durumuna bakacaktı ama sonrasında işler Tylergette'ye dönüşecekti ve bende bunu istemedim. Geoffgette'yi seviyorum. Onun dışında ektra satırlar var ve Leshawna Heather'a kanacak kadar saf değil anlaşılan. Her neyse bunu yakında yayınlıcam ve üçüncü bölümde işler değişecek, her şekilde.

Bölümde tek sevmediğim kısım Sadie'nin Ezekiel'ı boğmaya çalışmasıydı yani eğer o kısma kötü birşey derseniz sizi anlarım çünkü bende orayı sevmedim ve gereksiz buldum. Sadie için çok planım var ve itiraf etmek gerekirse kadın karakterler hakkında daha çok planlarım var. Her neyse, üçüncü bölüm için bizde kalın ve düşüncelerinizi benimle paylaşın. Başka bölümlerde görüşürüz, sizleri seviyorum!