Chris: Total Drama Island'da son bölümünde yaşananlar! Kampçılar, bütün geceyi ormanda kamp yaparak geçirirken hayatta kalma becerileri teste tabi tutuldu. Justin, elenen yarışmacıların hepsinin erkek olduğunu fark ederekten bu sefer bir kadın yarışmacıyı elemeye çalıştı. Killer Bass takımı ormandayken birkaç çatışma yaşadı. Courtney daha fazla dayanamayarak duygusal bir isyana geçti ve oradan ayrıldı. Screaming Gophers takımında ise Izzy ayı kılığına girerek Beth'in ayı avlama olayını testten geçirmeye çalıştı. Beth başarısız oldu ama Izzy'in ayı girişimi Heather'ı korkutmuş görünüyordu. Sonrasında Izzy'in kendi kamp alanlarına ayı çekmeleri sonucu Izzy ve Beth ayıyı kovalamaya başladılar. Beth bir kez olsun birşey başarabilmiş görünüyor. Onun sonucunda salise farkıyla Screaming Gophers yine kaybetti ve Izzy RCMP ekibi tarafından bulununca eleme töreninden koşarak uzaklaştı. Killer Bass'ın üyeleri arasındaki gerginlik sona erecek mi? Screaming Gophers artık bu kayba dur diyebilecek mi? Bunları yeni bölümümüz olan Total Drama Island'tan öğrenin!


(Intro)


Sahne eleme töreninde Screaming Gophers takımını gösterir. Hepsi takımın üst üste kaybetmelerinden bıkmışa benziyordu. Heather ayağa kalktı.

Heather: Sizin sorununuz ne çocuklar? Bu üst üste 4 oldu! Bir takım bu kadar çok kaybedemez herhalde!

Justin: Bu seriyi nasıl sonlandırabiliriz ki?

Leshawna: Bu seferkine aşırı odaklanmalıyız ve kimse bu sefer dikkatimizi dağıtmamalı!

Gwen: Leshawna haklı. Bu sefer öncekilerden daha da çok çabalamalıyız. Artık bizlere engel olanlar elendiğine göre, bu sefer bunu başarabiliriz!

Heather: İşte takım ruhu budur Gwen!

Herkes toplanır ve ellerini birleştirip havaya kaldırırlar.

Screaming Gophers: Screaming Gophers'a! Bir daha buraya düşmemeye!

Herkes bu moral sonrası kendisini daha iyi hissetmiş görünüyordu... ama bu o kadar uzun sürmeyecekti.

Killer Bass restoranttan dönmüştü ve diğerlerinin yokluğunu fark ettikten sonra diğerlerinin yanına gelmişlerdi. Bridgette elinde restoranttan aldıkları içinde jelibonlu solucan olan jöleli bir tatlıyı tutuyordu. Eva ise sırıtıyordu.

Screaming Gophers onları gördüklerine hiç memnun görünmüyordu.

Heather: Burada ne işiniz var sizin?

Gwen: Fazladan alay etmeye mi geldiniz?

Sadie: Hayır, sadece sizler için restoranttan bir tatlı getirmek istedik.

Katie: Amacımız iyi, gerçekten. Eski takım arkadaşlarıma kötü bir şey yapmak istemem.

Sadie bir şey fark eder.

Sadie: Bekle! Izzy gitti mi?

Beth üzgün görünüyordu.

Leshawna: Bir arama kurumu onu tutuklamaya geldi ama sonrasında onlardan kaçtı.

Killer Bass şaşkın görünüyordu.

Katie And Sadie: Tutuklama mı?

Eva: Vay, o deli kızdan bu kadarını beklemezdim doğrusu.

Courtney: Ben yapardım ama ilk tutuklananın Izzy yerine Duncan olacağını düşünmüştüm.

Duncan: Demek ki çok yanılmışsın Prenses.

Courtney: Bana öyle deme!...-

Sadie Courtney'i dirsekle vurur.

Courtney: ...Yani lütfen.

Courtney gülümser.

Katie ve Sadie tatlıyı Screaming Gophers'a ikram edecekken Leshawna o jöledeki şeyden korkar.

Leshawna: ÖRÜMCEEEEKKK!

Diyerekten tatlıyı yere fırlatır.

Bridgette ve DJ oraya gelir ve Bridgette jölenin içindeki solucanı alır.

Bridgette: Merak etmeyin. Bu sadece bir solucan şekilde bir jelibon.

DJ Bridgette'in elindekini gördükten sonra korkar.

DJ: YILAAAANN!

Diyerekten soluncanlı jelibonu yere fırlatır.

DJ: Umm... üzgünüm. Yılanlardan çok korkarım da.

Leshawna: Seni anlıyorum. Bende o şeyi örümcek zannettim. Bende örümceklerden korkarım.

Duncan: Örümcek ve yılan mı? Bunlar nasıl korkularmış böyle?

Duncan ikisiyle de alay etti.

Tyler: Onlarla dalga geçme, bende tavuktan çok korkarım.

Duncan daha da güler.

Duncan: Tavuk mu? Bu daha da komikmiş!

Duncan güler ve yere yığılır.


Confessional

Gwen: Ve hepimiz oturup konuşmaya başladık. Hepimiz bazı korkularımızı itiraf etmeye başladık. Beth böceklerin olduğu bir havuzda yüzmekten korkuyormuş. Harold ninjalardan korkarken Heather bile bizlere sumoculardan korktuğunu itiraf etti.

Confessional End


Geoff: Peki, senin en büyük korkun nedir Gwen?

Gwen: Benimki mi? Hmm... sanırım diri diri gömülmek.

Lindsay: Mayın tarlasından geçmek... Hem de topuklularla!

Katie: Bu gerçekten de kötüymüş.

Sadie: Bizimki ise korkunç saç kesimi.

Katie: Evet ama... benimkisi sanırım... ikimizin de bir süre boyunca ayrı kalması.

Sadie: Aman Tanrım! Bu kesinlikle korkunç bir şey!

Lindsay: Siz korkunç saç kesimi diyince... bu mayın tarlasından geçmekten daha da korkunç. Ben korkumu değiştiriyorum. Kötü saç kesimi en korkunç olanı bence!

Bridgette: Ben ormanda yalnız kalmaktan korkarım.

Justin: Bunu söylemekten nefret ediyorum ama... çirkin olmaktan korkuyorum...

Leshawna: Seni kesinlikle anlıyoruz yakışıklı şey.

Harold kaşını kaldırır.

Geoff: Bende doludan korkarım. Özellikle de seni takip edenlerden...

Eva: Bende kız görünümlü kıyafetleri giymekten korkarım. Özellikle de şu pembeli olanlardan!

Courtney: Aslında ben hiçbir şeyden korkmuyorum.

Bridgette: Hadi ama Court, seni o jöleye bakarken ne kadar çok iğrendiğini gördüm ben.

Courtney: Başka renkten alsaydık iğrenmezdim Bridge!

Heather: Yani korkun bu mu? Yeşil jöleler?

Courtney: Hayır değil! Ben sadece jöle sevmem o kadar.

Courtney kollarını kavuştururken söyledi.

Trent: Korkundan utanmana gerek yok Courtney. Ben mesela taklidi hiç sevmem.

Courtney: Pandomimci gibi mi?

Trent: Onun gibi bir şey diyebiliriz.

Duncan: Şuana kadar duyduğum korkular hiç korkunç değil. Ne o yani, örümcek, yılan, kötü saç kesimi, jöle, taklit falan? Onlardan daha korkunç birşey lazım bana.

Trent: Peki o zaman, senin korkun ne, "Bay Çok Cesur"?

Duncan: Hiçbir korkum yok.

Herkes Duncan'a inanmayarak baktı.

Duncan: Tek korkum belki de herkesten daha iyi olmam olabilir.

Eva: Ki değilsin...

Eva göz devirdi.

Duncan: Sadece kıskanıyorsun o kadar.

Eva: Hiçte değil. Senden daha iyi olduğum kesin.

Duncan birşey söyleyecekken Courtney araya girer.

Courtney: Onunla ilgilenme Eva. Buna değmez.

Duncan: Bunu diyorsun çünkü sen...-

Courtney: Kes artık!

Sadie: Pekala... bence hepimiz yatsak iyi olur. Herkesin yarın için enerjik kalması çok önemli.

Eva: Sadie haklı. Kısa sohbetten sonrasında zaten çok yorulmuştum.

Heather: Aynı.

Katie: Herkese iyi geceler.

Herkes gider.


Confessional

Beth: İçimden bir ses birileri korkusu hakkında bizlere yalan söylüyor. Bunu sadece Duncan'dan dolayı olduğunu düşünmüyorum. Bazılarını gözlemlediğime göre hepsi o belirgin şeylerden korkmuyor ama bunu yarın öğreniriz çünkü bugün benim için biraz karışıktı...

Confessional End


Sahne herkesi yemekhanede yemeklerini yerken gösterir.

Chris gelir.

Chris: Günaydın kampçılar! Bugünkü mücadeleniz bir sonraki mücadeleniz, herkesin "sevebileceği" olan... Fobi Faktörü olacak! Herkes en büyük korkusuyla bugün yüzleşecek!

Leshawna çatalıyla bir sosis uzatır.

Leshawna: bundan da mı kötü?

Gwen: Başımız dertte...

Chris: Şimdi ise ilk kurbanımıza geçelim. Heather! Tiyatro salonunda buluşalım...

Heather keyifle kahvesini içerken Chris'i dinliyordu.

Chris: Çünkü... SUMO VAKTİ!

Heather büyük bir şokla içtiği kahveyi tükürür ve o kahvede Trent'in yüzüne denk gelir.

Heather: Whaaattt?

Chris: Gwen... sen, ben ve kumsal... hem de birkaç kumla birlikte.

Gwen'nin nefesi kesilir.

Lindsay: Bir dakika, bunların bizlerin en büyük korkularımız olduğunu nereden biliyor?

Killer Bass tarafında Duncan ve Eva sırıtıyordu. (Özellikle de Duncan)


Confessional

Duncan: Neyse ki onlara gerçek korkumu söylemeyerek büyük bir akıllılık ettim. Bunu söyleseydim neler olurdu kim bilir? Şimdi kim zekiymiş Eva?

Confessional

Eva: Pembe elbiseler benim için sorun değil. Yalan söylemek üzücü ama kameralarla dolaştığımız bir yerde gerçekleri söyleyemezsin. Bende gerçekçi görünsün diyeden en kötü olabilir şeylerden birisini söyledim ki bunda çok ta yanlış bir şey yok.

Confessional End


Gwen yüzünü avuçlar.

Gwen: Çünkü onlara biz söyledik...

Lindsay kafası karışık bir şekilde Gwen'e bakar.

Trent: Dün gece kamp ateşindeyken hepimiz korkularımızı anlatırken...


Flashback

Geoff: Peki, senin en büyük korkun nedir Gwen?

Gwen: Benimki mi? Hmm... sanırım diri diri gömülmek.

Flashback End


Lindsay ayağa kalkar.

Lindsay: Bir dakika, bizi mi dinliyorlardı?"

Gwen: "Bu bir realite şovun Einstein, Bizleri her zaman dinliyorlar!

Lindsay: Bu çok... kapı dinlemek gibi...

Chris: Chef Hatchet, Tyler'a bugünkü menüyü gösterebilir misin acaba?

Chef sırıtarak Tyler'a derin yağda kızartılmış bir tavuğu uzatır.


Flashback

Tyler: Onlarla dalga geçme, bende tavuktan çok korkarım.

Flashback End


Tyler yemeği aldı ve kafasını ısırır. Sonrasında aniden canlı bir tavuk ortaya çıkar ve bu Tyler'ın çığlık atmasına sebep olur.

Sahne herkesi canlı böceklerle dolu bir çocuk havuzunun dışında gösterir.


Flashback

Gwen Confessional yaparken gösterilir.

Gwen: Beth böceklerin olduğu bir havuzda yüzmekten korkuyormuş.

Flashback End


Herkes şok içindeydi. DJ diğer tarafa gidip kustu. Katie ve Sadie birbirlerine sarılıp gözlerini kapatıyorlardı. Eva bile hafiften tırsmıştı. Justin yere yığılırken Beth karşıya bakar ve sadece omuz silkmekle yetinir.

Beth havuza atlar ve yüzer. Hem de hiç korkmadan. Çıktığında ise ağzında birkaç böcek olmasına rağmen gülümsüyordu.

Chris: Ve Beth sıkıntısız sayıyı alıyor!

Killer Bass: 0

Screaming Gophers: 1

Screaming Gophers tezahürat yapar. (Justin baygın olduğundan o yapmıyor)


Confessional

Beth: İtiraf etmek gerekirse bu benim korkum değildi. Bunlardan çok kez yüzdüm ve beni hiçbir zaman korkutmadılar. Gerçek korkumu geçen günlerde zaten gördünüz. Onu da yendiğimi düşünerekten artık bir korkumun olduğunu düşünmüyorum.

Confessional End


Sahne Chris'i elinde 2 perukla gösterir.

Justin ve Lindsay kütükler üzerinde otururken Chris'e korkuyla bakıyorlardı.


Flashback

Sadie: Bizimki ise korkunç saç kesimi.

Sadie Katie ile kendisini kastederek söyler.

Flashback End


Sadie: Neden Katie ile ben bir peruk almıyoruz acaba?

Chris: Çünkü Sen, Katie ile olan başka bir fobiyi kabul ettin. Sizinkine sonra geleceğiz...

Kızlar birbirlerine korkuyla sarılırlar.

Chris sonrasında Justin ve Lindsay'e peruklarını takarlar.

İkisi birbirlerine bakarlar.

Justin: Bundan daha kötüsü olamaz!

Chris: Bunu söylemene sevindim Justin. Bu daha başlangıç. Şimdi ise ikizlerden birisi seni korkunç gösterecek bir makyaj yapacak.

Katie: Bu demek oluyor ki...

Chris: İkiniz birbirinizden bir süre ayrı kalacaksınız!

Katie And Sadie: NOOOOOOOOOOOOO AAAAHHHHHHHAAAAHHHHHHAAAAAAA!

İki kız ağlıyordu ve daha sıkı sarılıyordu.

Katie: Bunu bize yapamazsınız!

Sadie: Katie ile asla ayrı kalmadık biz! Ya birlikte gideriz ya da ölürüz!

Chris: Peki ama bu senin takımına bir sayı kaybına neden olur.

İki kız birbirlerine bakarlar ve Chris'e dönerler.

...

...

...

Sadie: Chris...

Katie: Biz hazır değiliz...

Sadie: Üzgünüm takım...

Chris: Pekala, bu Screaming Gophers için bu bir avantaj olabilir.

Killer Bass: 0

Screaming Gophers: 1

Lindsay ve Justin tezahürat yaparlar.

Chris: O kadar da sevinme Justin. Şimdi ise ikizlerden birisi senin makyajını yapacak.

Sadie: Aslında ikimizde yapabiliriz Chris.

Katie: Evet, biz birbirimizden ayrılamayız.

Sadie: Awww Katie!

İkisi sarılırlar.


Confessional

Katie: İkimizden birisi oradan ayrılsaydı zaten biz orada ayrılmayı kabul ederdik.

Sadie: Kesinlikle öyle!

Katie: Ayrıca... umarım takım bizi bunu yapmadığımız için elemez.

Sadie: Endişelenme Katie. Tyler dışında hepimizin güvende olduğu kesin.

Katie: Kesinlikle öyle!

Katie duraksar.

Katie: Zavallı Tyler, bunu hak etmiyor...

Sadie: Kesinlikle öyle ama herkes birbirlerini seviyorken bu nasıl olabilir ki?

Katie: Evet! Bu çok zorlu olacak.

Sadie başını sallayarak Katie'nin dediğini onayladı.

Confessional End


Sahne Tuvalette dergisini okuyan bir Harold gösterilir. Tuvaletin dışından üç ninja belirir. Harold tuvaletten çıktığında 3 ninjayı görür ve bir çift mınçıka çıkarır. Harold onu döndürerek ninjaları korkutur ve Harold ninjalara hasar vererek ninjaları yener.

Killer Bass: 1

Screaming Gophers: 1

Sahne Leshawna'yı gösterir. Lindsay ve Justin hariç Screaming Gophers, Leshawna'yı izliyordu.

Leshawna örümcek kıyafetli Chef'e bakar ve çığlık atıp kaçar.

Heather alnına vurur.

Screaming Gophers hayal kırıklığıyla Leshawna'nın gittiği yöne bakarken Leshawna elinde koca bir sineklikle gelerek herkesi şaşırtacak şekilde Chef'i kovalar ve sonunda ise Chef'i vurur. (Çığlıklar eşliğiyle tabi ki)

Leshawna: İşte Leshawna da korkusunu böyle yener!

Gwen ve Leshawna beşlik çakarken diğerleri tezahürat yaparlar.

Killer Bass: 1

Screaming Gophers: 2


Confessional

Leshawna: Pes edeceğimi sandınız değil mi? Beni tanıyan bilir ki Leshawna her engelini veya korkusunu başarıyla geçer!

Confessional

Chef yaralı görünüyordu.

Chef: Bu kız işini biliyor... Ahhh çok acıttı!

Chef koluna dokunarak söyledi.

Confessional End


Sahne Heather'ı bir sumo güreşçisiyle gösterir.

Heather korkudan titriyordu.

Chris: (Seslendirme) Heather sahaya çıktı ve...

Sumo güreşçisi Heather'a saldırmak için koşarken Heather eğilir ve sumo güreşçinin oraya takılıp ileriye doğru düşmesini gösterir.

Chris: Hanesine üçüncü puanı takımına yazdırmış oldu!

Killer Bass: 1

Screaming Gophers: 3

Sahne Katie ve Sadie'nin Justin'nin makyajını bitirdiklerini gösterir.

Katie: İşte bitti.

Sadie: Umarım bu korkunç makyajı beğenirsin.

Justin gözlerini açar ve el aynasını çıkarıp kendisine bakar.

Justin, yüzünün çok çirkin olduğunu gördü ve sonrasında yüzüne dokunduğunda açılır bir şey farketti ve iki tarafı kapı gibi açarak içinde başka bir güzel yüzü gördü.

Justin çok mutlu olmuş bir şekilde Katie ve Sadie'ye sarıldı.

Justin: Buna bayıldım! Bunu bütün gün katlanabilirim! Hahahahahaa!

Killer Bass: 1

Screaming Gophers: 4


Confessional

Justin: Çok daha kötü bir makyaj bekliyordum ama... en çirkin olan makyajın en güzel makyajla saklı olabileceğini kim düşünürdü ki?

Justin aynasına bakarak söyledi.

Confessional End


Sahne ormanda tek başına oturan bir Bridgette'i gösterir.

Chris: (Seslendirme) Bridgette ormandaki altı saatlik yalnızlığına oldukça özgüvenli bir şekilde başladı.

Bridgette: Hiç korkmuyorum. Buradaki 6 saat hiçbirşey değil ki.

Sonrasında ayağının yanında bir sincap gördü ve korkuyla sincabı tekmeledi.

Sahne sahilde Gwen'in içinde olduğu bir tabuta Chris'in üzerine biraz kum koyarken gösterir.

Trent: Bir saate yetecek kadar hava var. Bunu yalnızca beş dakika yapman yeterli olacak.

Chris: (Alaycı bir tavırla) Tabii seni gömmeye karar vermediğimiz sürece.

Gwen: (Gergin Bir Tavırla) Hiç komik değil, Chris!

Chris: Sakin ol kızım.

Trent elindeki telsizi paneli açarak Gwen'e uzatır.

Trent: Bütün gün seninle olucam. Paniklediğinde bana seslen ve sonrasında seni hemen çıkarırım.

Gwen: Çok tatlısın Trent.

İkisi birbirlerine gülümserler.

Gwen: Güle güle, zalim dünya.

Sonrasında Trent paneli kapadıktan sonra kürekle Gwen'in üzerine kum fırlattı.

Sahne amfitiyatroya gösterir.

DJ korkuyla akvaryumdaki küçük bir yılana bakıyordu. Takımı da onu izliyordu.


Flashback

DJ Bridgette'in elindekini gördükten sonra korkar.

DJ: YILAAAANN!

Diyerekten soluncanlı jelibonu yere fırlatır.

DJ: Umm... üzgünüm. Yılanlardan çok korkarım da.

Flashback End


Duncan: Bunu yapabilirsin DJ!

DJ yılana korkuyla bakar ve sonrasında yılan DJ'e göz kırpınca DJ geriye çekilir.

DJ: AAAAHHH! Bana göz kırptı!

Sadie: Bu seni sevdiğini gösterir.

Katie: Sadie haklı, onu hergün yılanıyla ilgilenirken gördüm ve o asla ondan korkmuyor!

Herkes şaşırır ve Sadie'ye bakar.

Sadie: Upss...


Confessional

Sadie: Pekala... 6 yıldır bir yılan besliyordum. Hemde kobra yılanı. Katie o yılandan çok korkuyordu ama ben ona yılanı yinede sevdirmeyi başardım. Yılanım bir süre sonra sağlık sorunları yaşattıktan sonra onu... vermek zorunda kaldık ve ben... Bundan çok etkilendim ve birkaç aylığına büyük bir depresyona girdim. Katie her zaman benim yanımdaydı. Okuldaki herkes benimle dalga geçtiğinde bile Katie ve hatta yılanım bile yanımdaydı.

Sadie kıkırdadı.

Sadie: Bir keresinde onu çantama koyup okula götürmüştüm çünkü o gün hayvanlarımızı tanıtmamız istenmişti. Sıra bana geldiğimde yılanımı gösterdim ama herkes ondan korktu ve... birilerini ağır yaraladı... ama merak etmeyin, onlar hala yaşıyor ama onlara yılan travması yaratmış olabilirim...

Sadie gergince kıkırdadı.

Sadie: Onu gerçekten de özlüyorum ama artık onun iyi yerde olduğunu biliyorum...

Sadie'nin hafiften gözü yaşarır.

Sadie: Seni özlüyorum Bayan Wiskers!

Sadie kameraya el sallar.

Confessional

Eva: Pekala... artık korkmalı mıyım bilmiyorum... buna saygı duydum ama bu biraz fazla değil mi?

Confessional

Duncan: O kız beni günden güne etkilemeyi başarıyor.

Duncan açıkça iç çeker.

Duncan: O kızı seviyorum.

Confessional End


DJ: Ama o yılan çok... pullu ve yapışkan.

Katie: Evet ama bunu yapabilirsin. Sana inanıyorum... Sadece o yılanı sevdiğin birisi olarak düşün ve onu sevmeye çalış.

DJ Katie'nin gözlerine bakar. İkisi de birbirlerine aşık bakışlar yaptıktan sonra DJ yılanı alır ve sevmeye başlar. Yılanda aynı şeyi yaparak DJ'yi sever.

Duncan: İşte bu!

Geoff: DJ!

Killer Bass: 2

Screaming Gophers: 4

Diğerleri de ayrı yerden tezahürat yapıyordu (Bridgette orada olmadığından bunu yapamıyordu)

Katie: DJ! Başardın!

Katie DJ'ye sarılırken Sadie oraya gelip yılanı alır ve onu sevmeye başlar.

Sadie: Bayan Wiskers 2 nasılmış bakalım?

Sadie yılana sorarken bazıları ona garipser şekilde bakar ama Duncan hala ondan etkilenmiş görünüyordu.


Confessional

Sadie: Yılan benle kalmayacak ama onu kısa sürede olsa sevmek bana Bayan Wiskers'ı hatırlatacak.

Confessional End


Sahne sahilde Trent'i otururken gösterir.

Trent elinde telsizle beraber Gwen ile konuşuyordu.

Trent: Sadece 3 dakikan kaldı. Bunu neredeyse yaptın.

Gwen: (Telsizden) Sonra beni dışarı çıkaracaksın, değil mi?

Trent: Merak etme, hiçbir yere gitmiyorum, söz veriyorum.

Gwen: (Telsizden) Dikkatimi dağıtmaya ihtiyacım var. Bana birşey anlat. Mesela neden pandomimcilerden bu kadar çok nefret ediyorsun?

Trent iç çeker ve ayağa kalkar.

Trent: Annem bir keresinde ben 4 yaşındayken doğum günü hediyesi olarak beni bir karnavala göstürmüştü.

Gwen: (Telsizden) Orası güzel miydi bari?

Trent: Kesinlikle öyleydi. Orası o kadar çok eğlenceliydi ki bir süre sonra onları kaybettiğimi farkettim. Onları aramaya çalıştım ve sonrasında arkamı döndüğümde siyah beyaz tarzda giyinen dudakları siyah renkte ve yüzü soluk beyaz olan bir herif gördüm. Taklidimi yapıyordu. Ona yapmaması gerektiğini söyledim ama beni dinlemedi. Ondan kaçmaya çalıştım ama nereye kaçsam hep benim arkamdaydı... Sanki benim korkarak kaçmamı taklit ediyordu...

Trent'in arkasından birisi gelir ve onun omzuna dokunur. Trent arkasına döner ve o pandomimciyi görür. Pandomimci el sallar ama Trent ondan çok korkar ve telsizini düşürerek oradan kaçar. Pandomimcide onu takip eder.

Gwen: (Telsizden) Trent? Trent, orada mısın?!

Chris ve diğerleri Trenr'in pandomimciden nasıl kaçtığını izliyordu.

Chris: (Megafon kullanarak) Onunla konuşmayı dene ahbap ve gitmesini söyle!

Chris saatine bakar.

Chris: Pekala, Gwen'in bitirmesi için iki dakikamız daha var. Şimdi ise diğer kurbanımıza geçelim.

Sahne Eva'yı kapalı bir tiyatro alanında gösterir. Eva pembe bir elbise giyiyordu. Bundan pek memnun değildi. Birçok kişi ona gülüyordu. Eva onlara karşı hırladı ve geri çekildiler. Eva podyumdaymış gibi yürüdü ve geriye çekilde.

Eva: Pekala, benim işim bitti. Şimdi bana puanımı ver bakayım!

Chris: Bunu söylemen çok hoş... ama ne yazık ki sen gerçek korkunu yerine getirmedin bile.

Herkes şaşırır. Özellikle de Eva şaşırır.

Eva: Whaaatt?

Eva: Oradayken korkumu itiraf ettim işte! Benden daha ne istiyorsun sen?!

Chris: Eva... yalan söyleme ihtimaline karşı bir önlem almadığımızı mı sanıyorsun?

Eva daha da şaşırır.

Eva: Wh-What? Ama sen dedin ki...

Chris: Senin korkun, insanlara karşı güçsüz görünmek... yani psikolojik olarak. Senin yapman gereken şey ise... herkesin önünde ağlamak!

Herkes şoka girer.


Confessional

Courtney: Ağlamak mı? Eva bunu asla bizlerin önünde yapamaz!

Courtney endişeli görünüyordu.

Confessional

Heather: Bayan Çok Güçlü ağlayacak mı? Bu anı ölümsüzleştirmek için sabırsızlanıyorum!

Heather elindeki fotoğraf makinesini göstererek söyledi.

Confessional

Eva: Ben... bunun olacağını hiç tahmin etmemiştim... ya ağlayıp rezil olursam?... ya şovdan sonra herkes benimle dalga geçip beni spor salonlarından men ederse?... Ben ne yapıcam?

Eva terli ve çaresiz görünüyordu.

Confessional End


Heather: Bu ana tanıklık edeceğime inanamıyorum.

Leshawna: Burada aynı kızım! Geçen haftalarda benimle dalge geçti! Şimdi ise bunun bedelini ödeyecek!

Leshawna ve Heather şeytani kahkahaların attılar.

Eva etrafına bakıyordu. Bunu yapabileceğinden bile emin değildi. Ağlamak onun için zayıflıktan başka birşey değildi. Buraya geldiğinden beri sadece öfkeli bir tavra sahipti. Arada ego tarzı mutluluk duyguları geliyordu ama ağlamak... bunlardan birisi değildi.

Eva derin nefes alıp verdi ve vicdanıyla gidip geldi.

Eva artık ne yapacağını biliyordu.


Confessional

Eva: Umarım hala beni kabul eden insanlar olur...

Confessional End


Sahne Bridgette'i ormanda yanlız başına yürürken gösterir.

Bridgette saatine bakar.

Bridgette: Hey, iki saat geçtiğine inanamıyorum. Sanırım başardım!...-

Bridgette yüksek seste bir ağlama sesi duyar. Bunun kim olduğunu anlar ve nefesi kesilir.

Bridgette: EVA! HEMEN GELİYORUM!

Bridgette hızlıca Eva'nın yanına gider.

Diğer taraftan Trent ve Pandomimci hala koşuşturuyordu.

Trent: Peşimi bırak artık!

Pandomimci "hayır" anlamında başını sallar. Sonrasında Trent koşarken suya yaklaştığını farkeder ve oraya doğru koşar ve sonrasında suya doğru atlar.

Trent: Wooohhooo! Al şunu Pandomimci!

Pandomimci atlamaya çalışır ma Trent onu durdurur.

Trent: Bekle! Atlarsan makyajın bozulabilir.

Pandomimci onaylar ve Trent'e baş parmağını çıkarıp oradan ayrılır.

Killer Bass: 2

Screaming Gophers: 5

Trent ise büyük bir zafer kazanmışçasına seviniyordu.

Trent: Wooohhhooo! İşte bu! Ben bir numarayım! (Tarzı sevinçler işte)

Sahne Bridgette'in kapalı tiyatroya vardığını ve hızlıca girdiğini gösterir.

Bridgette oraya vardığında Eva'yı ağlarken görür ve hızlıca koşarak Eva'ya sarılır.

Killer Bass: 3

Screaming Gophers: 5

Bridgette: Hey, sorun değil. Sen iyisin. Ağlamakta hiçbir yanlışlık yok. Güçlüler de ağlar, inan bana.

Eva küçük bir çocuk gibi Bridgette'e sıkı sarılır.

Beth: Bir dakika, bu Bridgette'in de başaramadığı anlamına gelir.

Heather: O zaman kazanma ihtimalimiz çok yüksek!

Lindsay: Benimki birkaç saat sonra bitiyor! Bunu çok kazandık!

Beth And Lindsay: EEEEEEEE!

Courtney: Olamaz...

Bridgette sadece gülümseyerek omuz silker.


Confessional

Bridgette: Hiç pişman değilim. Orada daha fazla dursaydım sanırım orada hayali figürler görerek aklımı kaçırırdım. Tekrardan teşekkürler Eva. Sen harikasın.

Confessional End


Chris: Duyumlara göre Trent'te başarmış. Pandomimciyi yenmiş.

Screaming Gophers Tezahürat yaparlar. (Trent ve Gwen hariç)


Confessional

Leshawna: Şansımız dönüyor! Bunu hissediyorum!

Leshawna hafiften akan rimerini siler.

Leshawna: Ağlamıyorum, Leshawna asla ağlamaz. Bugün rimerimi çok kaçırmışım hepsi bu.

Leshawna doğruyu söyleyerek konuştu.


Sahne Killer Bass'ı gösterir.

Duncan: Peki Chris, benim korkum nedir acaba? Herkese kötü olduğumu mu söylemek?

Duncan: Tamam başlıyorum.

Duncan diğerlerine döner.

Duncan: Ben kötüyüm ve siz benden daha iyisiniz. Hepiniz benden daha çok kazanmayı hakediyorsunuz.

Sonrasında Chris'e döner.

Duncan: Bu kadar yeter mi?

Chris: Bu güzeldi ama senin korkun hiç değil.

Duncan: Tabiki değil çünkü ben hiçbirşeyden korkmuyorum.

Chris: Ya öyle mi? Peki ya buna ne dersin bakalım?

Chris getirdiği şeyin örtüsünü kaldırır ve orada Celine Dion stantlarında olan bir karton kadın ortaya çıkar.

Duncan irkilir.


Confessional

Courtney Duncan'ın fobisine gülüyordu.

Courtney: Bu sadece çok...

Courtney gülmeye devam eder.

Confessional

Eva: Ve bana korkak diyor. Bu benimkinin yanında hiç kalır.

Eva gülmeye başlar.

Confessional End


Sadie hariç herkes Duncan'a gülüyordu. Geoff DJ buna en az gülenler iken Courtney ise buna en çok gülendi.

Duncan: Gülmeyi kesin!

Eva: Üzgünüm "Bay Kartondan Korkan" ama bunu yapamayız.


Confessional

Duncan: Senden o kadar çok nefret ediyorum ki Chris!

Confessional End


Duncan korkuyla kartona bakıyordu. Sadie yerinden kalktı.

Sadie: O hem güzel, hemde çok iyi biri.

Chris: Bir kez sarıl ve işi bitir.

Duncan: Ama bu çok şey gibi... gerçek...

Tyler: Hadi ama dostum! O sadece bir karton! Sayı almamız lazım!

Sadie: Bak, yapamazsan da önemli değil. Kimse senden kıymetli değil.

Duncan: Sen... benim için öyle mi düşünüyorsun?

Sadie: Belki... ama yine de bunu yapabileceğini biliyorum. Sana inanıyorum.

Duncan karton kadına bakar ve derin bir nefes alıp verir.

Sadie Duncan'ın elini tutar.

Duncan: Denicem...

Duncan derin nefes alıp verir ve sonrasında koşarak karton kadına sarılır.

Killer Bass: 4

Screaming Gophers: 5

Killer Bass (Sadie Duncan Hariç): Evet! İşte bu!

Sadie Duncan'ın yanına gelir.

Sadie: Duncan! Başardın!

Sadie Duncan'a sarılır.

Duncan: Başardım değil mi?

Sadie: Kesinlikle yaptın!

İkisi huzurlu bir şekilde sarılmaya devam ederler.


Confessional

Courtney düşünceli görünüyordu.

Courtney: Yapamazsan da önemli değil... Hmmm...

Courtney düşünmeye devam etti.

Courtney: Bunu kimse bana söylememişti... ailem bana herşeyi yapmam gerektiğini ve yapamazsam tam bir kaybeden olacağımı söyleyip dururlardı...

Courtney duygulanır.

Courtney: Bu çok... ihtiyacım olan bir sözdü...

Courtney gözünden çıkan yaşı siler.

Confessional

Duncan: O kızda beni sevdiren bir şeylerin olduğunu biliyordum. Beni ikna etti ve... bunu başardım... bu çok şey ifade ediyor.

Confessional End


Sahne Geoff'i sandalyesinde oturup rahatlarken gösterir.


Flashback

Geoff: Bende doludan korkarım. Özellikle de seni takip edenlerden...

Flashback End


Sonrasında Geoff'in önüne dolu çıkar ve üzerine yağmaya başlar.

Geoff: AAAHHHH! Hayır, hayır! AAAHHHH!

Geoff doludan kaçmaya çalışır ama dolu onun peşini bırakmaz.

Leshawna Heather Beth ve Lindsay gelip Geoff'i izliyordu.

Lindsay: Bakın, bulutçuk onu takip ediyor! Sanki bulut onun yavrusu gibi! Bende istiyorum! Bulutçuk gelsene bana da!

Leshawna: Bu kız bizimle dalga geçiyor değil mi?

Heather: Maalesef hayır, o çok ciddi.

Leshawna: Ahh, başımız dertte.

Leshawna başını avuçlar.

Geoff doludan kaçarken Chris uzaktan kumandayla bulutu kontrol ediyordu.

Trent Chris'in yanına gelir.

Trent: Bulut biraz alçalıp dolu daha sert yağsa olur mu?

Chris: Sen gerçekten hastasın dostum ama... neden olmasın?

Chris sırıtarak bulutu ona göre ayarlar. Geoff'in çığlıkları daha da duyulur.

Trent mutlu bir şekilde iç çeker.

Trent: Bu harikaydı!

Trent bir şeyin farkına varır.

Trent: Peki hiç bir şeyi unutmuş gibi hissettiğin oldu mu?

Chris: Hmmm... bazen. Ama o hissi görmezden gelirim ve o his kendiliğinden geçer.

Chris güler.

Chris: Seyret şimdi, onu dolu altına gömücem!

Trent şok olur.

Trent: Gömmek mi?

Trent unuttuğu şeyi hatırlar.

Trent: Olamaz! GWEN!

Trent hızla giderken Chris te onun arkasından gider.

Sahne Trent ve Chris'i kürekle kazarken gösterir.

Trent: Onu unuttuğuma inanamıyorum! Nasıl bu kadar bencil olabildim ki?

Chris: Dostum, kendine çok yükleniyorsun. Biraz rahatlamaya ihtiyacın var senin.

Trent: Evet ama onu kurtarınca rahatlamış olucam!

İkisi bir süre sonra kazmayı bitirirler.

Gwen paneli açar ve telsizi Trent'e atar.

Gwen: Sen çok ölüsün Trent!

Gwen kalkar ve gider.

Killer Bass: 4

Screaming Gophers: 6

Trent: İşi çok kötü batırdım...

Chris: Evet... kesinlikle öyle yaptın dostum.

Sahne tuvalette Lindsay'i ve Justin'i gösterir.

Justin: Pekala Lindsay, ikimizde günü tamamladık. Zaten sayımı aldım ama seninde sayını alırken yanında olmak istedim.

Lindsay: Awww, çok tatlısın Justin!

Justin: Pekala, 3 diyince aç.

Lindsay peruğu tutar.

Justin: 1...2... ve 3!

Lindsay peruğu kafasından çeker ve şoka uğrar.

Lindsay: Bu kadar güzel olduğumu unutmuşum!

Justin de yüzünü yıkamayı bitirir.

Justin: Bende güzel yüzümü unutmuşum!

Sahne herkesi küçük bir ahırda gösterir. Tyler Chris'e bakıyordu

Chris: Pekala Tyler, puan kazanmak için o tavuklarla birlikte 10 dakika boyunca bunun içinde kalmalısın.

Chris, içinde bir tavuk ve üç civcivin olduğu bir kutuyu açar.

Civcivler ciyaklar.

Bridgette: Yapabilirsin Tyler!

Duncan: Eğer bir tavuk değilsen.

Duncan tavuk taklidi yaparken Bridgette kıkırdar.

Tyler çitin içine girer ama tavuklara olan korkusundan dolayı lotus pozisyonunda korkudan titremeye başlar.

Chris: Pek bir ilerleme olacak mı bilemedim.

Courtney çit tarafına gelir.

Courtney: Tyler, sen bizim son şansımızsın. Korkak gibi davranmayı bırak! Yoksa bunu kaybedicez!

Harold: Aslında duruma bakarsak skor 4/6 olduğundan dolayı kazanma olasılığımız düşük durumda.

Chris: Pek sayılmaz çünkü bir etabımız daha var.

Courtney: Kim kaldı? Ben olamam. Korkumu kimseye açıklamadım bile.

Chris: Duncan da yapmadı ama onunda öğrenmesini bildik. Ayrıca tepkilerinle bile ona olan korkunu anladık zaten Courtney.


Flashback

Courtney: Aslında ben hiçbir şeyden korkmuyorum.

Bridgette: Hadi ama Court, seni o jöleye bakarken ne kadar çok iğrendiğini gördüm ben.

Courtney: Başka renkten alsaydık iğrenmezdim Bridge!

Heather: Yani korkun bu mu? Yeşil jöleler?

Courtney: Hayır değil! Ben sadece jöle sevmem o kadar.

Courtney kollarını kavuştururken söyledi.

Flashback End


Lindsay: Ahaahhhaaa! Size izlendiğimizi defalarca kez söylemiştim çocuklar!

Courtney: Kimin umrunda, bu hiçbir şeyi değiştirmez ki.

Chris: Olayı daha da ilginç kılalım. Eğer fobini yenersen puanını 3 katına katlarım.

Heather: Whaaattt! Bu haksızlık!

Leshawna: Hepimiz bugün çok uğraştık!

Gwen: Bugün kazanalım diye o iğrenç yer altında 5 dakikadan fazla zaman geçirdim ben!

Trent: Bu konuda haklı.

Gwen: Kurtarıcım beni tam zamanında kurtarmış olsaydı daha az sürebilirdi tabi!

Trent yutkunur.

Chris: Umrumda bile değil. Şimdi ise sıradaki etaba geçelim.


Confessional

Heather: Chris, gizliden Killer Bass'ı mı tutuyor? Eğer öyleyse onu dava etmekten hiç pişman olmıcam!

Confessional

Justin: Şimdi düşündüm de, Katie'nin takım değiştirmesi ona büyük bir şans kapısının açılmasını sağladı. Neden ben bunu önceden düşünemedim ki?

Confessional End


Sahne Chef'in içinde yeşil jöle barındıran dev bir fıçıyı karıştırırken gösterir.

Courtney acıyla o jöleye bakıyordu.

Duncan: Ne yani? Korktuğun bu mu?

Courtney: Sen sus! Benim korktuğum kısmı tamamen renginden kaynaklı! Tamamen sümük gibi!

Bridgette: Bu kesinlikle iğrenç.

Chris: Korkunla hemen yüzleşip yeniden kazanabilirsin ya da yüzleşmeyip uzun zamandan sonra Screaming Gophers'a bir zafer verebilirsin.

Courtney iç çeker ve merdivenden çıkmaya başlar.


Confessional

Courtney: Bu tamamen saçmalık! Neden bunu yaptığımı bile bilmiyorum... Bekle hatırladım! Elenmemek için! Eğer kaybedersek en kötü Tyler elenir ama ya bu kaybedişimi bana yükleyip beni elerseler...?

Confessional End


Courtney: Bunu yaparken ölebilirim...

Heather: Kesinlikle öyle... orası öyle pis görünüyor ki... ölmemen bir mucize olur hayatım.

Gwen: Evet... şimdiden içi sıcacık olmuştur bunun. Şuanda tam sümük kıvamına gelmiştir bile. Senin yerinde olsam o sümüklü yere atlamazdım canım.

Courtney: Dikkatimi dağıtamayacaksın!

Bridgette: İşte böyle Courtney! Gwen senin dikkatini dağıtmaya çalışıyor!

Harold: Bunu yapabilirsin Courtney!

Sadie: Yapamazsan önemli değil!

Tyler: Aslında önemli, yoksa bunu kaybedicez.

Eva: Sen sus, bay korkak tavuk!

Eva Tyler'ı iter.

Courtney aşağıya bakar ve derin nefesler alıp verir.

Courtney: Ohhmmm... sanırım midem çok kötü bulanıyor...

Katie: Zorlama Courtney. Bu şey senden önemli değil!

Eva: Bir yerde önemli ama yine de sağlık her şeydir.

Courtney: Ben... Yapamıcam! Çok üzgünüm...

Courtney inerken skor belirir.

Killer Bass: 4

Screaming Gophers: 7

Chris: Ve uzun zamandan sonra ilk kez Screaming Gophers bir zafer elde ediyor!

Screaming Gophers tezahürat yaparlar ve herkesin gözü nerdeyse yaşlı bir şekilde birbirlerine sarılırlar.

Heather: Buna değdi... Buna kesinlikle değdi!

Leshawna: Zafer bizim!

Screaming Gophers "saçma çocuksu" sevinçlerini yaparken Killer Bass'tan bazıları onlar için sevinir.


Confessional

Katie: Dürüst olmak gerekirse kaybetmek üzücü ama onlarda her gün kaybediyorlardı.

Sadie: Bir kez olsun onların kazandıklarını görmek güzeldi.

Confessional

Bridgette: Bugün gerçekten de iyi çalıştılar. Bence hak ettiler.

Confessional

Eva: Zafer şimdilik onlarda olabilir ama bunu gelecek sefer tekrardan biz alacağız!

Confesional End


Courtney merdivenden indikten sonra yere yığılmıştı.


Confessional

Courtney: Nasıl bu kadar aptal olabildiğime inanamıyorum... Belki de buraya ait değilimdir ve beni elemelilerdir...

Courtney ağlayaraktan kendine tokat atar.

Courtney: Hayır Courtney, güçlü ol ve sakın kendini ezdirme!

Courtney: Amam bunu yapamıyorum... ben çok kötüyüm!

Courtney ağlamaya devam etti.

Arada kendini tokatladı ama yine de ağlamaya devam etti.

Confessional End


Bridgette ve Harold yanına gittiler.

Bridgette: Yine de iyi iş çıkardın Court.

Harold: Hadi seni götürelim.

Üçü yavaştan ayrılırlar. Killer Bass yenilgilerinin üzerine uğradıkları hayal kırıklığıyla oradan ayrılırlar.

Beth: Kazandığımıza inanamıyorum!

Lindsay: Bende öyle!

Justin: Sizce şu jöle hala sıcak mıdır?

Gwen: Sanırım ama neden soruyorsun ki?

Justin: Bence kendimizi ödüllendirmekten zarar gelmez.

Justin sırıttı.

Sahne Sadie Katie Duncan Geoff DJ ve Eva'nın toplandıklarını gösterir.

Duncan: Pekala, oyumuz belli, değil mi?

Sadie: Courtney mi?

Duncan: Hayır, bugün biraz fazla incindi ama başka sefere o düşecek. Merak etmeyin.

Eva: O zaman "Bay Korkak Tavuğa" veda etme zamanı değil mi?

Duncan: Kesinlikle öyle.

Hepsi Tyler için güldüler. (En baskını Eva ve Duncan'ken en azı ise Katie ve Sadie'di.)


Confessional

Duncan: Bakın, Courtney ile aramı iyi tutmaya çalışsam bile Courtney bunu umursamıyor ve benimle uğraşıyor. Bu sefer oldukça şanslı.

Confessional End


Sahne kızlar kabininde Harold ve Bridgette Courtney'i rahatlatırken gösterir.

Courtney: Benim için burada olduğunuz için teşekkür ederim arkadaşlar... vay bunu pek sık söylemiyorum. Genelde daha çok millet, çocuklar falan derdim.

Harold: Anlaşılır.

Bridgette: Bu gece eleneceğini zannetmiyorum canım.

Harold: Kim elenir ki?

Bridgette: Tahminimce Tyler.

Harold: Ohhh... onun elenmesi üzücü olacak. Umarım elenirken kimse fobisiyle dalga geçmez.

Courtney: Hey, madem elenecek, en azından onun yerine başkasına oy verelim.

Bridgette: Tahmin ettiğim kişiye mi?

Courtney başıyla onaylar ve ikisine oylayacakları kişiyi fısıldar.

Harold: Ya gerçekten de elenirse? Bunun olmasını isterim ama bunu biraz şakasına yapmış olsak ta bu onu fazlasıyla çıldırtmaz mı?

Courtney: Maalesef umrumda değil. En azından ona elenmeye ne kadar yakın olduğunu hissettirmemiz bile bizi başarılı kılar.

Harold: Pekala, o zaman bunu Tyler'a söylemeye gidiyorum.

Harold gider.

Courtney: Bridge, Duncan'a oy vermek zorunda değilsin. Merak etme.

Bridgette: Sağol Court. Seni seviyorum.

İkisi birbirlerine sarılırlar.

Sahne Screaming Gophers'ı mayolarıyla birlikte yeşil jölenin içinde keyif yaparken gösterilir.

Justin: Mmmhhmmmhhmmm! Burası çok yapışkan.

Leshawna Justin'nin yanına sokulur.

Leshawna: Ohhhhh! Kesinlikle öyle seks şekeri.

İkisi de kızarırlar ama Leshawna ekstradan bir utançla pişmanlık duyarak kenara çekilir.


Confessional

Leshawna: Nedenini bilmiyorum ama bunları söylerken bir şeyi yanlış yaptığımı hissediyorum. Sanki birisini aldatıyorum ama kimi?... Bunu gerçekten de öğrenmek istiyorum.

Confessional

Justin: Seks şekeri? Bu biraz garip ama bunu sevdim. Yine de Leshawna'yı umarım utandıracak bir şey yapmamışımdır.

Confessional End


Beth jölenin içinde yüzerken jölenin tadına bakar.

Beth: Mhhmmm! Çok şekerli. Izzy buna bayılırdı.

Justin: Ya da Owen.

Heather: Pekala, geçmişte elenmiş takım arkadaşlarımızı andığımıza göre biraz daha eğlenmek ister misiniz?

Beth: Kesinlikle evet!

Heather: O zaman... buna bayılacaksın Gwen!

Heather eline geçirdiği küçük jöle parçasını kar topu gibi Gwen'e atar.

Gwen: Tamam, bunu sen istedin!

Gwen eğlenmiş görünerekten Heather'a bir tane attı. Sonrasında Justin Beth'e, Beth Lindsay'e, Lindsay Trent'e ve Trent'te Leshawna'ya atarak herkes eğlenmeye başladılar.


Confessional

Gwen: Bunu söylemeyi sevmiyorum ama bugün gerçekten de eğlenceli geçtiğini kabul etmeliyim. Bu sefer Heather daha az sinir bozucu görünüyordu. Bugün biraz aldatıldım ama yinede çok eğlendim. Umarım diğer günlerde öyle geçer.

Confessional End


Sahne Killer Bass'ı eleme töreninde gösterir.

Chris: Killer Bass, uzun zamandan sonra ilk kez buradasınız. Galibiyet serinizin bittiğine neredeyse üzülecem doğrusu.

Chris alay eder.

Chris: Herkes oylarını verdiğine göre marshmellow dağıtımına başlayalım bakalım.

Chris: İlki... Sadie'ye gidiyor.

Sadie: Yaşasın!

Sadie marshmellow'unu alır.

Chris: Katie!

İki kız birbirlerine sarılırlar.

Katie: Teşekkürler, teşekkürler, teşekkürler!

Katie de marshmellow'unu alır.

Chris: DJ ve Geoff.

Chris ikisine de marshmellow'larını fırlatır.

Chris: İkinizde iyi iş çıkardınız.

Chris: Eva.

Eva marshmellow'unu alır.

Chris: Harold.

Harold: Evet!

Harold marshmellow'unu alır.

Chris: Sizlerden üçü bugünkü mücadelede başarısız oldu ve biriniz bunu yapmayı başardı. Ama bu sefer başarılar yerine başarısızlardan ikisi marshmellow'larını alıyorlar.

Dördü de birbirlerine bakarlar.

Chris: Courtney ve Bridgette!

Courtney: Evet!

Bridgette: İşte bu!

İki kız birbirlerine sarılırlar ve marshmellow'larını alırlar.

Sahne Duncan ve Tyler'ı gösterir.

Duncan son ikiye kaldığına şaşırmış görünüyordu.

Chris: Geriye siz ikiniz kaldınız. İçinizden biri bugün bu adayı terk edip bir daha asla geri dönmeyecek...

İkisi birbirlerine bakarlar.

Chris: Güvende olan son kişi...Duncan!

Duncan rahat bir iç çekerek marshmellow'unu alır.

Tyler ise üzüntüyle iç çekti.

Tyler: Sanırım buraya kadarmış. Hepinize bol şans diliyorum. Umarım hak edeniniz bunu kazanır.

Harold: Sağol dostum. Seni özlicem.

Tyler: Burada aynı.

İkisi birbirlerine sarıldıktan sonra Tyler gider.

Tyler utanç iskelesinde yürürken arkadan bir ses duyar.

Lindsay: Tyler! Bekle!

Tyler durur ve Lindsay'i görür.

Lindsay Tyler'a sarılır.

Lindsay: Awww, seni özlicem.

Lindsay cebinden bir kağıt çıkarır.

Lindsay: İşte, beni bu numaradan ara tamam mı?

Tyler: Kesinlikle yapıcam Linds.

Lindsay: Awww...

İkisi kızarırlar.

Tyler: Gitmeden önce diyordum da biz biraz...

Lindsay başını sallar ve ikisi derin ve tutkulu öpüşmeye başlarlar. Bir süre sonra Chef gelip Tyler'ı alır.

Tyler Lindsay'e el sallar.

Lindsay Tyler'a öpücük atıp gider.

Tyler tekneye gider. Bu onun unutamayacağı bir andı...


Confessional

Lindsay: Onu gerçekten de özlicem. Birlikte yaşadığımız bütün anları asla unutmıcam Taylor... yani Tyler.

Lindsay kameraya öpücük atar.

Lindsay: Güle güle aşkım! Senin için kazanıcam!

Confessional End


Ekran kararır.


Votes:

Tyler: Duncan Sadie Katie Eva DJ Geoff Bridgette

Duncan: Courtney Tyler Harold

Elimination Order

22- Ezekiel
21- Owen
20- Noah
19- Cody
18- Izzy
17- Tyler

Screaming Gophers: Lindsay Heather Leshawna Trent Gwen Justin Beth

Killer Bass: Courtney Sadie Katie DJ Duncan Eva Harold Geoff Bridgette

Note: Hey Millet! Samota burada! Bölümü yazmaya başladım. İlk olarak yazdığım fobiler arasında 3-4 kişi yalan söylüyor olabilir... bunu diğer yazdığım kısımda öğreneceğiz. Onun dışında bazılarına yani o bölümden önce elenenlere bazı fobiler yazdım.

Eva: Pembe giyinmekten korkuyor yani kadınsı ne giysi varsa.

Justin: Çirkin görünmekten korkuyor.

Sadie: Kötü saç kesimi ama Katie ile aynı fobiye sahip olmayabilir...

Katie: Sadie ile bir süre ayrı kalmak. Bu onun bahanesi ama hepsinin daha gerçek korkularını sonradan öğrenicez.

Şimdilik bizle kalın :))

Note 2: Evet! Şuana kadar Beth'in fobisi bitti. Elbette ki yalan söyledi. Ayrıca bölümü izlerken bile bu fobiyi kolayca yapması beni şüphelendirmişti. Bende bunu kendi çapımda yalan olarak nitelendirdim.

Beth: Görmezden gelinmesinden veya insanların onu kötü bir şekilde fark etmelerinden korkuyor. Ayrıca insanları hayal kırıklığına uğratmaktan da korkuyor. Klasik bir korku ama bu da bir korku sayılır.

Onun dışında Eva ve Duncan bir başka yalancılar. İkisi de bunu confessional'lerinde itiraf ettiler. Eva için çok iyi bir planım var :) Duncan'ın ki biraz daha romantik kaçacak çünkü bu anda Dundie devreye girecek tıpkı orijinalde Duncney anı gibi. Başka notlarla sizlere düşüncelerimi belirticem :)) Yeni notlarla görüşürüz :)

Note 3: Katie ve Sadie'ye özel bir fobi anı yapamadım... fazla şey olurdu... garip. Onun dışında Sadie'nin yılana sahip olması fikri okuduğum eski bir fanfic'e ait. Sadie'nin kötü birisi olduğu bir fanfic'ti. Cody'nin 2. Şansına benzer bir fanfic ve Fanfiction'da seçeneklerde Sadie ve Cody'yi seçerseniz onu bulursunuz. Okumanızı tavsiye ederim. O fikir için ona kredi veriyorum... Aslında timsahta olabilir diye düşünmeye başladım ama yılan olduğuna inanıyorum. Okuyup öğrenirsiniz ;) Ayrıca Leshawna fobisini yendi. Screaming Gophers bu bölüm korkularını yenmeye kararlı çünkü bir kez daha kaybetmek istemiyorlar. Şimdilik benden bu kadar başka notlarda görüşürüz :)))

Note 4: Bu bölümlük son not. Tyler gitti zaten beklendiği gibiydi ama onun elenişini biraz daha iyi yaptığımı düşünüyorum. Herkesin onun korkusuyla alay edip gitmesi beni üzen bir şeydi. Ayrıca sonda bir Lyler anı var. Fanları değilim ama yine de bunu yazmak istedim. Leshawna Justin ile birlikteyken Harold onu gizliden kıskanıyor gibi görünüyor değil mi? ;)) Evet sanırım Leshawna'nın kalbide bunu fark etti ki Leshawna içinden bir suçluluk duyuyor. Bridgette, Duncan'a oy vermekte zorunlu olmadığı için Tyler'a oy verdi. Bunu zaten görmüşsünüzdür. Courtney bunu söylemişti. Onun dışında Courtney fazla duygusal anlar yaşıyor gibi görünüyor. Bunun için o yazara kredi vermiştim. Her neyse, şimdi ise bonus klip yazmayı düşünüyorum. Killer Bass'ın restoranta gittiği bir klip. Aslında kliplerde ne yaparım bilmiyorum. Belki onu sonraya bırakırım ama onu yazarım ben merak etmeyin. Başka bölümlerde görüşürüz. Ayrıca bu bölümü 1 günde bitirdiğim için kendimle gurur duyuyorum :)) Şimdilik görüşürüz 333