(Devam Ediyor)
Sahne Zoey'in götürüldüğünü gösterir.
Zoey, kendisini kaçıranı göremiyordu. Yardım çığlıkları atıyordu ama nafileydi. Kendisini kaçıran zombi bir yerden sonra durdu ve Zoey'i bir kenara attı.
Zoey hafif darbeden sonra gözünü açtı ve karşısında Crimson'u gördü.
Zoey: Crimson?
Crimson: Zoey? Senin burada ne işin var?
Zoey: Beni de kaçırdılar ama... neden aynı yerde toplandık ve diğerleri nerede?
Crimson: Bilmiyorum ama eminimki bizleri kurtaracaklardır.
Sahne Lorenzo'ya geçer.
Lorenzo koşuyordu. Hiç olmadığı kadar çok koşuyordu. Kız arkadaşını kaybetmekten korkuyordu ve... bu adada onu tek iyi hissettiren kızı kaybedemezdi. Lorenzo arada göz yaşları döksede koşmaya devam etti. Eninde sonunda sevgilisini bulacaktı... bulmak zorundaydı!
O sırada Zoey ve Crimson bazı adımlar duydular. İki kız korkmaya başladılar ve birbirlerine sarıldılar. Onları kaçıran zombiler gelmişti ama ikisi onları görünce şoka girmişlerdi. Onlar... Dawn ve Mike'tı.
Zoey: Mikeee!
Zoey, akrabası olduğuna inandığı adama kocaman sarıldı. Mike denen zombi adam hiçbirşey hissetmiyordu. Sonrasında onu yere itti ve kükredi.
Crimson: Tamam, bu hiç hoş değildi.
Dawn denen zombi ise eline sopasını aldı ve birşeyler yazmaya başladı. İki kız sadece yazılacak şeyi merak ediyordu.
Diğer tarafta ise Beardo'yu elinde tutan bir zombi vardı. Sonrasında Beardo'yu yere attı.
Beardo etrafa baktı ve karşısına baktı. Karşısında duran zombi yeşil rengin tonlarında bir kıyafet giyiyordu. Bunun zombiye dönüştürülen kampçı arkadaşlarını düşündü ve aklına geldi...
Beardo: ...Ezekiel?
Zombi, Beardo'ya döndü.
Beardo: Bu sen misin?
Ezekiel olarak adlandırılan zombi onayladı
Beardo: Beni de aranıza mı katacaksınız? Zombi ordunuza?
Ezekiel sadece omuz silkti.
Beardo: Umarım Bowie ve Rock yetişebilir...
Diğer taraftan Bowie ve Rock, Beardo'yu kurtarmak için koşuyorlardı.
Bowie: Çabuk olmalıyız Rock! Beardo zombiler tarafından yenilmiş olabilir!
Rock: Endişelenme Bowie! Onu kurtarıcaz ve buradan çıktığımızda çok eğlenicez ve belki bu yaşadıklarımızı gülerek anıcaz, kim bilir?
Bowie: Hiç sanmıyorum ama kurtulmamız kesinlikle beni umutlandırsa da Beardo'suz bir yere gidemem!
Rock: Sonuna kadar senin arkadandayım Bowie!
Bowie: Sağol Rock, hadi gidip erkeğimi o varoş zombilerden kurtaralım!
Diğer tarafta ise Gwen vardı. Diğerleri kadar koşmuyordu ama yinede koşuyordu. Crimson için endişeliydi. Bağlarını yeni kurmuş olsalar bile onu sevmişti.
Gwen koşmaya devam ederken birisine çarptı.
Gwen: Lorenzo?
Lorenzo: Gwen?
Gwen: Zoey'i bulabildin mi?
Lorenzo: Maalesef hayır. Peki sen Crimson'u buldun mu?
Gwen: Hayır ama ikisinin aynı yerde olduklarını düşünüyorum. Onları kaçıran zombilerin kim olduklarını az buçuk çıkardım. Hadi gidelim!
İkisi giderler.
Sahne Taylor'u gösterir.
Kendisini kaçıran zombi onu sert bir şekilde kenara atmıştı.
Taylor: Ahhh! Dikkat etsene seni küçük...-!
Taylor kendisini kaçıran zombiyi görünce daha da şoka uğrar.
Sahne Tyler'ı gösterir.
Tyler da diğerleri gibi hızlıca sevdiğini kurtarmak istiyordu. Şansına küçüklüğünden başlayan spor aşkı sayesinde hızlıca ilerliyordu. Ayrıca sıkı bir şekilde futbol oynadığından duyuları da gelişmişti. Tyler sola gitti. Orada bir takım sesler duyuyordu.
Tyler: Seni kurtarıcam aşkım!
Tyler ilerlemeye devam eder.
Taylor şoka uğramıştı. Zombinin görünümünde bir gözü çıkmıştı ve eski güzelliği gitmişti... o zombi ise... Lindsay'di.
Lindsay: Naber Taylar?
Lindsay beyinsiz olduğu için konuşma yeteneğini kaybetmeyen zombilerden birisiydi.
Taylor: Ama bu nasıl olur? Sen öldün ve... nasıl konuşabiliyorsun?
Lindsay: Taylar... istiyor... ÖLMEK!
Lindsay Taylor'a saldırmaya başlar.
Taylor ise yardım çığlıkları atıyordu.
Diğer tarafta Zoey ve Crimson, Dawn'nın yazdığı şeye bakıyordu.
Zoey: "Bize yardım edin" mi?
Crimson: Ama bunu nasıl yapıcaz?
Zoey: Ya Dawn sadece zombi olarak lanetlenmişse? Yani bizlere saldırmıyor ve beyni hala çalışıyor. Belli ki hala direniyor olmalı!
Crimson: Ama bu çok saçma! Nasıl olacak ki?
Zoey: Bilmiyorum, belki de onlara yardım etmeliyizdir.
Crimson: Tamam ama Mike'ın hala iradesi olduğunu düşünüyor musun?
Zoey: Bilmiyorum ama Dawn'ınkinden daha zayıf olduğu kesin.
Crimson: Pekala sorması ayıp olucak ama Mike'ın kişilik bozukluğuna sahip miydi?
Zoey: Evet? Ama neden soruyorsun?
Crimson: Belki de Mike'ın iradesi kişilikleridir? Yani Mike zombiler tarafından yendi ama hala kişilikleri duruyor! Belki de onu kişiliklerinden birisine dönüştürerek onu normale çevirebiliriz!
Zoey: Peki ya Mike'a ne olacak?
Crimson: Bilmiyorum, şuan sadece düşünmeliyiz. Acaba ne yapabiliriz diyerekten...
İki kızda düşünmeye başlarlar.
Sahne Bowie ve Rock'ı koşarken gösterir.
Bowie: Nedenini bilmiyorum ama sanırım yaklaştık!
Rock: Harika! Hadi gidip Beardo'yu kurtaralım!
O sırada Beardo, Ezekiel ile sohbet ediyordu.
Beardo: Yani bu zombi şeylerin tedavisi var mıdır dersin?
Ezekiel omuz silker.
Beardo: Keşke seni koruyabilseydim. İyi bir adama benziyordun biliyorsun.
Ezekiel gülümser ve birşeyler gevelemeye çalışır.
Beardo: Merak etmez ne demek istediğini anlıyorum.
Bowie ve Rock bir çalılığa saklanırlar ve ikisi onları izlerler.
Bowie: Ezekiel hiçbir şey yapmıyor gibi?
Rock: Bu demektir ki onu kolayca kurtarabiliriz!
Bowie: Evet ama bir plan yapmalıyız. Planımız şöyle olmalı, ilk olarak...-
Rock: SENİ KURTARMAYA GELİYORUM BEARRDOOO!
Bowie: Rock! Bekleee!
Rock Ezekiel ve Beardo'nun yanına gider.
Beardo: Rock!
Rock: Beardo!
İki arkadaş birbirlerine sarılırlar.
Rock: İyi olmana sevindim.
Beardo: Bende öyle.
Ezekiel bunu fırsat bilerekten sırıtır ve Rock'ın arkasına dokunur.
Rock: Bowie? Omzuma sen mi dokunuyorsun?
Bowie: Çocuklar! Ezekiel hepimizi yiyecek! Kaçınnn!
Beardo: Huh?
Rock: Neee?!
İkisi Ezekiel'a dönerler ve Ezekiel ağzını kocaman açarak onlara kükrer.
Üçü de Ezekiel'den kaçmaya başlarlar.
Sahne Tyler'ı gösterir. Tyler yaklaştığını hissediyordu... ta ki oradaki çığlıkları duyana kadar...
Taylor: TYLER, YARDIM ETTT!
Lindsay Taylor'u uçurumdan atmaya çalışıyordu.
Tyler: TAYLOR! GELİYORUM BEBEĞİM!
Tyler hızlıca koşar ve görür...
Tyler: Lindsay?
Lindsay Tyler'a döner ve sevinir.
Lindsay: Taytay!
Lindsay Taylor'u yere bırakır.
Taylor: Hey! Bu acıttı...
Taylor poposunu tutarak söyledi.
Tyler: Lindsay, ne yapıyorsun sen?
Taylor: Sorduğun şey bu mu? O konuşuyor!
Lindsay: Bu doğru Taytay! Ben biliyor konuşmak!
Tyler: Lindsay, bu sen değilsin. Dur artık!
Lindsay: O or...oros...orospu bunu hak ediyor! Beni yem ettiniz! Capcanlıyken! Bunu bana neden yaptınız?!
Lindsay'in gözlerinden kan akıyordu.
Tyler: Bunu yapmak istemedim! Bütün gece seni kurtaramadım diye uyuyamadım! Bütün herkesi hayal kırıklığına uğrattım! Onun yerine beni al! Ölmeyi ben hak ediyorum!
Lindsay: Taytay... bu çok... APTALCA!
Lindsay Taylor'u tutar ve onu uçurumdan atar.
Tyler: NOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOO!
Tyler da uçurumdan atlar.
Taylor nefes nefese düşüyordu ve korkuyordu.
Tyler ise yere daha hızlı inmeye çalışaraktan aşkını kurtarmaya çalışıyorlardı.
Tyler: Geliyorum aşkım! Sakın beni bırakma!
Tyler daha da hızlanarak Taylor'a yaklaşır ve...Taylor'u kurtarmayı başarır.
İkisi de bir ağaca tutunurlar.
Taylor Tyler'a bakar.
Taylor: Tyler... beni kurtardın!
Tyler: Sanırım birkez olsun başardık ha?
Taylor Tyler'ı öper. İkisi uzun bir süre öpüşmeye devam ederler.
Sahne Crimson ve Zoey'i gösterir.
Crimson: Bir yerde okumuştum. Realkarmasyon ile ilgili bir şeydi. Ölen bir beden yaşayan bir bendenle birleşince ölen beden canlanırken diğeri de ölüyordu...
Zoey: Yani Mike ve Dawn bizden bunu istiyorlar? İkimiz ölüp onlar tekrardan insan olup yaşayacaklar falan...
Crimson: Sanırım öyle.
İki zombide onaylarlar.
Zoey: Ama neden... bunu yapmak istemiyorum...
Crimson: Aslında bende öyle...
Zoey: Peki yapmazsak ne olacak?
Dawn yere birşey daha yazar.
Crimson: "O zaman bu sizin sonunuz olur"...
İki kızda o iki zombiden çığlıklar eşliğinde kaçmaya başlarlar
Sahne Lorenzo ve Gwen'i hala koşarken gösterir.
Lorenzo: Hala onları bulamadık!
Gwen: Umudunu kaybetme! Her an karşımızda olabilirler! Mesela şuan bile olabilir...-!
Gwen iki kişiye çarpar.
Gwen: Hey, dikkat etsene seni küçük...-
Lorenzo: Zoey!
Zoey: Lorenzo!
İkili birbirlerine sarılırlar ve öpüşürler.
Crimson ve Gwen de birbirlerine sarılırlar.
Lorenzo: Haklı çıktın Gwen.
Gwen: Evet... bu garip ama sizleri bulduluğumuza çok sevindik!
Crimson: Bizde öyle ama iki zombi bizim peşimizde.
Zoey: Hemen koşmalıyız!
Dördü de Dawn ve Mike'ın onların peşinde olduklarını anlayınca koşmaya başlarlar.
Sahne Shawn Caleb ve Laurie'yi gösterir.
Shawn: Herhangi birisini bulan var mı?
Caleb: Hayır, hala onlardan bir iz yok!
Laurie: Umudumuzu kaybetmeyelim arkadaşlar. Onları bulup bu lanet adadan ayrılıcaz.
Caleb,: Bunu yapmak zorundayız çünkü...
Shawn: Bu bizim sonumuz olabilir...
(Devam Edecek)
Ölenler: Chris, Chef, Josee, Cody, Ezekiel, Lightning, Sammy, Lindsay, Justin
Hayatta Kalanlar: Sanders, Mary, Rock, Caleb, Bowie, Gwen, Tyler, Tammy, Laurie, Shawn, Lorenzo, Zoey, Taylor, Crimson, Beardo
Note: Pekala... uzun bir aradan sonra buna dönmeyi başardım. Finali kötü olursa bunun nedeni bunu çok ertelediğimden ve artık bunu bitirmek istediğimden dolayıdır. Onun dışında büyük bir kısım bitti. Geriye de diğer bölüm kaldı. Taylor Zoey Crimson kurtulmuşa benziyorlar. Aslında birçoğuda öyle olacak. Finalde en yapmak istediğim sahneye geçmedik. Umarım orayı güzel yapabilirim! Bana şans dileyin!
