İstek çevirme: Samota
Fırtına
Özet: Dakota Milton kesinlikle fırtınalardan ''korkmuyor''. Dışarıda fırtına çıktığında Blaineley'e sarılmayı sevmesi sadece bir ''tesadüf''. (Blaikota)
Blaineley ya da namı değer Mildred derin, gürültülü bir gök gürültüsüyle uyandı. Yaşadığı malikanenin çatısına çarpan yağmuru duyabiliyordu ve dışarıda fırtına olduğunu hemen anladı. Bir şimşek çaktı, ardından saniyeler sonra bir gök gürültüsü daha duyuldu; fırtına gerçekten çok yakın olmalıydı.
Ancak, yatakta yatarken ve tekrar uyumaya çalışırken, Blaineley başka bir sesin farkına vardı. Dakota'ın korktuğu zaman çıkardığı sızlanma sesine benziyordu. Başını çevirdi ve Dakota'nın sırt üstü yattığını, gözlerinin korkudan kocaman açıldığını ve tavana boş boş baktığını gördü. Blaineley iç çekti; bu, Dakota'nın korktuğu zaman çıkardığı sesti .
"Dakota, tatlım?" diye fısıldadı.
Dakota sıçradı ve ona baktı. Ona çok zoraki bir gülümseme verdi.
"H-hey Blaineley." dedi Dakota, cesur görünmeye çalışsa da sesi oldukça titriyordu.
Bir gök gürültüsü daha duyuldu, bu sefer daha da şiddetliydi ve Dakota acıklı bir şekilde inledi.
"Korkma tatlım. Bu sadece bir fırtına."
"Korkmuyorum," dedi Dakota, sesi her zamankinden çok daha yüksekti. "Tamamen alakasız bir şekilde soruyorum, bana sarılabilir misin?"
Blaineley iç çeker ve titreyen zengin varisine sarılır.
Blaineley, Dakota'nın göğsüne sokulurken, onun "Teşekkürler, Blaineley" diye mırıldandığını duydu.
PS: Tatlı bir an değil mi? Onları 35 yaşında birlikte olduklarını hayal edin. Son zamanlarda ikisini sıkı shipliyorum :)) Onları seviyorum!
PS 2: Bu ikiliyi sevmene çok sevindim. İnsanlar yargılayabilir ama birçok kişinin Geoff ve Blaineley'i shiplediğini gördüm bu yüzden beğenmene sevindim :)
Not: Çeviride kötüyüm, çeviride yazabildiğimi yazdım. Umarım beğenirsin Samota :)
Not 2: Hikaye AO3'te de yayında.
